Alevi-Bektaşi inancında Kerbela Yas-ı (Muharrem ve Hızır orucu)
”Zalimin zulmüne karşı çıkmamak, mazluma yapılacak en büyük kötülüktür. Ben zalimlerle birlikte varlık içinde yaşamayı alçaklık sayarım. Zalime karşı gelerek bulacağım ölümü ise yücelik sayarım…”. ( İmam Hüseyin)
Zalımların zulmü bizim gözümüzü yaş eyledi Hüseyin aşkı namımızı böyle KIZILBAŞ eyledi
Her inançta olduğu gibi Alevi-Bektaşi inancınında kutsal günleri, ibadetleri vardır. Öncelikle Alevilikte ibadetin yeri, şekli, zamanı, mekanı yoktur. Alevilikte esas olan ibadet, her zaman kamili (olgun) insan olmaya çalışmak, kendine reva görmediğini başkasına reva görmemektir.. Alevilerce en önemli kutsal geleneklerden biri Muharrem orucu (Kerbela yası) ve Aşure Günüdür.
Kerbela Yas-ı Muharrem Orucu ve Aşure günü Muaviye tarafından halife tayin edilen Yezid, babasının ölümünden sonra ilk iş olarak özellikle Hz. Hüseyin’in muhakkak kendisine biat etmesini, reddederse öldürülmesini emir veriri. Hz. Hüseyin’in Yezid’e biat etmeyeceğini bildiri.. Küfe (şehri) halkı Hz. Hüseyini Kûfe’ye davet edip, kendisini halife olarak tanıyacaklarını bildirdiler. Bu davetin ve Kerbela olayının sosyal ekonomik boyutları da vardır. Yoksul halk genel olarak Yezid’in yönetiminden memnun değil ve ona karşı bir ayaklanma içindedirler. Hz. Hüseyin’in Küfye doğru yola çıktığını haber alan Yezit, Kerbela Çölünde, İmam Hüseyin’le 73 kişi, ayrıca kadın ve çocuklardan oluşan Kervanın önünü, büyük bir orduyla keser. 1-10 Muharrem günleri onları aç susuz bıraktıktan sonra, nihayet 10 Ekim 680 (Hicri 10 Muharrem 61) günü, Hz. Hüseyin, Yezid’in ordusuna karşı anlamlı bir konuşma yapar, Fakat karşılığı ya biat ya ölüm olur.. Çok dengesiz bir şekilde başlayan savaşta Hz. Hüseyin’le birlikte olan 72 kişi teker teker savaş meydanına çıkıp dövüşerek şehit olur.. En son kalan Hz. Hüseyin’le bir türlü baş edemezler Yezid’in ordusu, sonunda Şimr’in emriyle her yandan hücum edilerek Hz. Hüseyin oklanarak şehit edilir.
İmam Hüseyin Aleviler için bir direniş abidesi olmuştur. Bu çirkin savaşın en küçük kurbanı ise, daha altı aylık bir bebek olan Hz. Hüseyin’in oğlu Ali Asgar’dı. Kadınlarla birlikte, İmam Hüseyin’in hasta olan küçük oğlu İmam Zeynel Abidin bu katliamdan kurtulur. Aleviler, bu acı olayı Oniki İmamlar ile de bütünleştirerek, 1 Muharrem’den başlamak üzere oniki gün oruç tutarlar. Buna Matem Orucu da denilmektedir. Oruç süresince su içilmeden sulu içeceklerle yetinilmesi, hayvan kesilmemesi, düğün, eğlence yapılmaması vb. gibi uygulamalar İmam Hüseyin’in matemini simgelemektedir. Yine oruç günlerinin akşamlarında Dedelerce Kerbela Olayını konu alan Fuzuli’nin “Saadete Ermişlerin Bahçesi” gibi kitaplar okunur, Alevi ozanlarının Kerbela Olayı’nı konu alan deyişler “mersiyeler” okunur.
Pir Sultan Abdal’ım ellerim bağlı
Kerbela Cananı candan ayıran Kerbela Şerefı şandan ayıran Kerbela islamın yüz karasıdır Kerbela vicdanla kin arasıdır. Ali Rıza Gülçiçek
Bu orucun sonunda Aşure günü yapılır. O gün pişirilen ve en az 12 değişik malzemeden oluşan, (Kerbelada yenilen son yemek) Aşure tatlısı da İmam Hüseyin’in oğlu İmam Zeynel Abidin’in Kerbela’da kurtulmasına yolun sürmesine duyulan memnuniyeti ifade etmektedir. Etli pilav ve Aşure’nin topluma dağıtılması orucun bitiminde yani onikinci günü akşamı veya onüçüncü gün yapılmaktadır. Bu nedenle bugüne Aşure Günü de denilmektedir. Aşure ve Aşure günü başka olaylarla da simgeleştirilir, fakat esas anlamı: Kurtuluşu, acı tatlı yarin yanağından gayrı her şeyi paylaşmayı simgeler..
Hızır Orucu Alevilikte kutsal günlerinden birisi de her yıl 13-14-15 Şubat tarihleri arasında tutulan Hızır orucudur.. Efsanevi bir kişiliğe sahip Hızır Peygamber hakkında başka toplumlar arasında olduğu gibi Aleviler arasında da birçok söylenti bulunmaktadır. Hızır Peygamber’in zor durumda olan kişilerin yardımına yetiştiğine inanılır. Alevilikte bunu anlatan “Yetiş Ya Bozatlı Hızır”, Hızır yoldaşın ola, Kul bunalmayınca Hızır yetişmez, Her vaktini hazır bil her gördüğünü Hızır bil, Hızır uğrasın, gibi sözler sıkça kullanılır. Alevi Ozanlarının deyişlerinde de Hızır önemli yer tutar. Pir Sultan Abdal’ın bir deyişinde Hızır Peygamber şöyle anılır:
Her nerede çağırsam orada hazır Ali Padışahtır Muhammed vezir Bu fermanı yazan Ali degil mi?
Evvel benem Ahir Benem Canlara Can olan Benem Azıp yolda kalmışlara Hızır meded eren Benem
Yunus Emre bu dünyada iki kişi kalır derler Meger Hızır İlyas ola, abı hayat içmiş gibi.
Zulmet deryasını nur edip gelen Hızır İlyas Şahı Merdan Ali'dir Geribin mazlumun halini bilen Hızır İlyas Şahı Merdan Ali'dir Şükrü Metin Baba
Yine İnanışa göre Hızırın yoksul, yetim veya esir şeklinde evleri üç gün peşpeşe ziyaret ettiğine inanılır. Bu amaçla isteyen Aleviler her yılın 13-14-15 Şubat tarihleri arasında 3 gün Hızır Orucu tutarlar, ardından Cem yaparlar. Bununla birlikte Alevi inancında, eline, diline, beline, aşına, işine, yoldaşına, sahip çıkmak en büyük oruç ve ibadettir..
Zorda, darda kalana, Cümle canlara, Bozatlı Hızır’a yoldaş ola.
Feramuz Acar |