10 Kasım’da, ATA’yı ziyarete.. (Atanın rüyası)

 Feramuz Acar

Mustafa KEMAL ebedi uykusunda bir rüya görmüş... Rüyasında 10 Kasım sabaha doğru Ankara’yı bir uğultu sarmış.. Ne oluyor diye Anıt-kabirden dışarı çıkmış,, bakmış,, uzaklardan 6 koldan, tüm halk katar katar sökün etmiş Ankara’ya  anıtkabire  kendisini ziyarete geliyor.. Sanki yüreğine 6 ok saplanmış,,10 kasım 70’ci ölüm yıldönümümde halkım beni unutmamış diye, bayağı duygulanmış, sevincinden gözleri yaşarmış..  Ziyaretçileri yakından görmek için;

Mustafa Kemal  dürbününü almış;

  1. CUMHURİYET (cilik) bulvarına doğru bir bakmış:Başta elinde KURAN Taliban Tayip, Abdullah Gül-en, türbanlı Bay-Kal hilafeti,, yanlarında  kendi kurduğu din-ayet işlerine yeni başkan olmuş İzzetli-Dogan, milyonlarca müritleri ile peşlerinde 13 er tane, 13’er yaşlarında, başları kara türban sancaklı, Ayşeler Zeynepler,, dizilmişler devlerin ardına,, yaşasın AB/ABD ılımlı Türk (‘alevi’) İslam Cumhuriyetimiz tekbiri ilahileri söyleyerek geliyorlar ATAyı ziyarete..

Mustafa Kemal hemen dürbünü..

  1. LAIK (cilik) sokağa çevirmiş: Umudu kesik, başı kesik  KIZILBAŞLAR çekmiş kızıl sancağı, geçsin şu    i-layıkların çağı,,,, En-EL-HAK diye geliyor dört bir yandan... Alev almış oğlu kızı, Koçgirde Dersimde Atanın kızı Gökçenin bombalarından,,, Fatma-ana, İmam Hüseyin, Mansur, Fazlı, Nesimi,  Baba ishak, Bedrettin, Pir sultan, Seyit Rıza’lar, Maraşta Çorumda Sivasta  korlar içinde semaha duran Koraylar Alevlenmiş, yakmış duvarda ki mahzun resmini Atanın, çekmiş sitemi zülfikarı ı-layıklara karşı geliyorlar Atayı ziyarete.

Mustafa Kemal şaşırmış hemen dürbünü..

  1. DEVLET (cilik)  bulvarına doğru çevirmiş: Önde yaşasın KAPİTAL /İZİM, yazlı büyük bir reklam kampanyası, arkada serbest sermaye, serbest sömürü, serbest piyasa, serbest özelleştirme, bir kuruşa kaptıkları KİT’ler,,, TSK devlet güvenlik güçleri süngüsünü dayamış,, emekçiler yerlerde sürünüyor, şiş göbekli patronlar üstlerinde yürüyor,, dolarları, euroları, liraları yolup geliyor,  Atayı ziyarete..

Mustafa Kemal hemen dürbünü..

  1. İNKILAP (cılık) (Devrimcilik) caddesine çevirmiş: Mustafa Suphi elinde kızıl bir bayrak, KOMÜNİSTLER, Ankara’ya diye yelken açmış Karadenizin dibinden,,, Nazım öküzleri kağnıya koşmuş Akşerhir üzerinden Ankara’ya doğru geliyor.. Denizler darağacını sökmüş, Samsundan çıkmış  yola, İbrahim yoldaş Diyarbakır’dan işkenceden, Mahirler Kızıldere Nurhak dağlarından, TİPli örenciler, emekçiler Taksimden, arkasında milyonlar, özgürlük mahkumları, tek yol devrim diye,, soldan geliyorlar Atayı ziyarete..

Mustafa Kemal, dürbünü..

  1. HALK (cılık) sokağına çevirmiş: Televole, sportoto, kapkaç, maç-kaç, varoş sokaklarından,, Analarının yüzyıllardır, alın teri, gözlerinden kanlı yaşlar döktüğü Anadolu’nun kıraç topraklarından, yüksek karlı dağlardan sökün etmiş geliyor..  Kart kırt kurt postallar peşine düşmüş, kovalıyor KÜRT ya sev ya terk et,, diye. Nereye gitsin,,yurdundan, yıllarca aç bırakılmış, susuz bırakılmış, yolsuz, okulsuz evsiz bırakılmış, ağaya beye köle, dil yok, hak yok, halk yok... Yat aç, kalk aç, keleşi yorgana sarmış, bizi halka saymadılar ey Ata-kürdüm diye geliyor Atayı ziyarete..

Mustafa Kemal hemen dürbünü..

  1. MİLLİYET (cilik) caddesine çevirmiş: Bakmış ne görsün kudurmuş koca bir KURT sürüsü, ta Ergenekon'dan çıkmış, Ne Mutlu ‘’TürK – KürT’’üm diye, uluyarak geliyor sağdan, Atayı ziyarete..

Bu arada yukarıdan bir ses duymuş..

-Bugün 10 kasım ATAM,, sen kalkta, ben yatam..

Mustafa Kemal,, Birden başını kaldırmış,, alnı kabrin taş kapağına çapmış..

-‘’Gel de yat hadi yatabilirsen, sonunda HORTLATTINIZ beni’’ demiş..

 

Feramuz Acar / Danimarka