DABF / Alevi Forbundet i Danmark / Feramuz Acar
DABF Semahlarımız
Semahlarımız, Seyir için olmaya, Aşk için ola, Hak için ola..
Alevilikte Semah ve önemimi (< ayrıntılı bilgi için buraya bas)
Semah sözleri (< worrd.doc indir)
1- Bütün Evren Semah Döner PAGEREF _Toc177959208 \h 3
2- Ala Gözlü Nazlı Pirim.. PAGEREF _Toc177959209 \h 3
3- Değişmek istemem bin peygambere. PAGEREF _Toc177959210 \h 4
4- Yemen ellerinden beri gelirken Turnalar o Şahı PAGEREF _Toc177959211 \h 4
5- Demi demi şirin demi PAGEREF _Toc177959212 \h 5
6- Güzel Aşık Cevrimizi demedim mi?. PAGEREF _Toc177959213 \h 5
7- Beri gel geri gel ademden kaçmada Ademden kaçma. PAGEREF _Toc177959214 \h 6
8- Turnalar turnalar PAGEREF _Toc177959215 \h 6
9- Bir Nefesçik Söyleyeyim.. PAGEREF _Toc177959216 \h 7
10- Başım Açık Yalın Ayak Yürüttün. PAGEREF _Toc177959217 \h 7
11- Kerbela çölünden sakin mi geldin. PAGEREF _Toc177959218 \h 7
12- Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım.. PAGEREF _Toc177959219 \h 8
13- Bendeki yareler türlü türlüdür PAGEREF _Toc177959220 \h 9
14- Medet Allah, ya Muhammet, ya Ali PAGEREF _Toc177959221 \h 10
15- Şano Şano. PAGEREF _Toc177959222 \h 11
16- Bava Herkesin kolo hakka yalvarıyor! PAGEREF _Toc177959223 \h 12
17- Hü diyelim döne döne. PAGEREF _Toc177959224 \h 15
18- Aşkın dolusunu içen erenler PAGEREF _Toc177959225 \h 16
19- Medet Allah, ya Muhammet, ya Ali PAGEREF _Toc177959226 \h 16
20- Kırat bu dağları aşmalı bugün (1) PAGEREF _Toc177959227 \h 17
20- Kırat bu dağları aşmalı bugün (2) PAGEREF _Toc177959228 \h 18
21- Damme Damme (dem dem) PAGEREF _Toc177959229 \h 18
22- Gitme Durnam Gitme Dağlar Dumandır PAGEREF _Toc177959230 \h 19
23- Çağlar gelir şahım Abdal Musaya. PAGEREF _Toc177959231 \h 19
24- Yüce Dağ Başında (Hubyar Semahı) PAGEREF _Toc177959232 \h 20
25- Yürü Güzel Yürü Yol Almazsın. PAGEREF _Toc177959233 \h 20
26- Dolani dolani gelir PAGEREF _Toc177959234 \h 21
27- Yürü Güzel Yürü Yolundan Kalma. PAGEREF _Toc177959235 \h 21
28- Armut Ağacı PAGEREF _Toc177959236 \h 21
29- Bugün bize pir geldi PAGEREF _Toc177959237 \h 22
30- Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım.. PAGEREF _Toc177959238 \h 22
31- Şu karşıki yayla ne güzel yayla. PAGEREF _Toc177959239 \h 23
32- Yemen ellerinden beri gelirken Turnalar o Şahı PAGEREF _Toc177959240 \h 23
33- Başım açık yalın ayak yürüttün. PAGEREF _Toc177959241 \h 24
34- Ela gözlerini sevdiğim dilber PAGEREF _Toc177959242 \h 25
35- İki turnam gelir dost ellerinde. PAGEREF _Toc177959243 \h 25
36- Evvel erkan ile evvel yol ile. PAGEREF _Toc177959244 \h 26
37- Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım.. PAGEREF _Toc177959245 \h 26
38- Bu yola erenlerindir PAGEREF _Toc177959246 \h 27
39- Salını salını cananım gelen efendim.. PAGEREF _Toc177959247 \h 27
40- Kırat Semahı PAGEREF _Toc177959248 \h 28
41- Dolandı Ali PAGEREF _Toc177959249 \h 29
42- Yumak yumak olmuş saçının teli PAGEREF _Toc177959250 \h 29
43- Çağrışa Çağrışa havada turnam.. PAGEREF _Toc177959251 \h 30
44- Turna Semahı PAGEREF _Toc177959252 \h 30
45- Salını salını cananım gelen efendim.. PAGEREF _Toc177959253 \h 31
46- Ey şahin bakışlım bülbül ağızlım.. PAGEREF _Toc177959254 \h 32
47- Yine dertli dertli iniliyorsun. PAGEREF _Toc177959255 \h 32
48- Havayı deli gönül havayı PAGEREF _Toc177959256 \h 32
49- İki turnam gelir başı çıralı PAGEREF _Toc177959257 \h 33
50- Turnalar semahı PAGEREF _Toc177959258 \h 33
51- Bendeki yareler türlü türlüdür PAGEREF _Toc177959259 \h 34
52- Leylan leylan. PAGEREF _Toc177959260 \h 34
53- Bağlar gelir şahım Abdal Musaya. PAGEREF _Toc177959261 \h 35
54- Bir Nefesçik Söyleyeyim (Pir sultan) PAGEREF _Toc177959262 \h 36
55- Bir nefesçik söyleyim (Hatayi) PAGEREF _Toc177959263 \h 36
56- Kaldır kaldır kolların kaldır PAGEREF _Toc177959264 \h 37
58- başım açık yalın ayak yürüttün. PAGEREF _Toc177959265 \h 38
60 Abdal Olsam Şallar Giysem Ağnime. PAGEREF _Toc177959266 \h 39
61- Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım.. PAGEREF _Toc177959267 \h 39
62- İki durnam gelirde dost elinde. PAGEREF _Toc177959268 \h 40
63- TUNCELİ TURNA SEMAHI PAGEREF _Toc177959269 \h 40
64- Nurhak Semahı PAGEREF _Toc177959270 \h 41
65- Gül ağacı açılır ucu. PAGEREF _Toc177959271 \h 42
66- Sabah seherinde cümbüşe geldim.. PAGEREF _Toc177959272 \h 43
67- Turnam ne diyardan gelirsin yalnız. PAGEREF _Toc177959273 \h 43
68- iki turnam gelir başı çığalı PAGEREF _Toc177959274 \h 44
69- Ne sorarsın behey gafil PAGEREF _Toc177959275 \h 44
Ne sorarsın behey gafil PAGEREF _Toc177959276 \h 44
70- İnsan olmaya geldim.. PAGEREF _Toc177959277 \h 45
71- Ceylan Gözlerine Kurban Olduğum.. PAGEREF _Toc177959278 \h 45
72- Aglar da gezerim daglar basinda. PAGEREF _Toc177959279 \h 46
73- Ezel bahar geldi kalkin gidelim.. PAGEREF _Toc177959280 \h 46
74- Geldim su alemi islah edeyim.. PAGEREF _Toc177959281 \h 46
75- Onume bir cigir geldi PAGEREF _Toc177959282 \h 47
76- Yuce dag basinda bir kus ucurdum.. PAGEREF _Toc177959283 \h 47
77- Aşağıdan Gelen Telli Turnam.. PAGEREF _Toc177959284 \h 47
78- Kırat semahı PAGEREF _Toc177959285 \h 48
79- Kaldır kaldır kollar kaldır PAGEREF _Toc177959286 \h 48
80- Başım açık yalın ayak yürüttün. PAGEREF _Toc177959287 \h 50
81- Evel erkan ile evel yol ile. PAGEREF _Toc177959288 \h 50
82- Abdal Olsam Şallar Giysem Ağnime. PAGEREF _Toc177959289 \h 51
83- Seherde bir baga girdim.. PAGEREF _Toc177959290 \h 51
84 Aglar da gezerim daglar basinda. PAGEREF _Toc177959291 \h 51
85- Ceylan bakisina kurban oldugum.. PAGEREF _Toc177959292 \h 52
86- Ezel bahar geldi kalkin gidelim.. PAGEREF _Toc177959293 \h 52
87- Geldim su alemi islah edeyim.. PAGEREF _Toc177959294 \h 52
88- Miraçlama. PAGEREF _Toc177959295 \h 53
89- Ya Hızır Semahı PAGEREF _Toc177959296 \h 54
90- Hey Dost , Hey Dost PAGEREF _Toc177959297 \h 54
91- Dooost Mecnun Olup Leyla’sını Bulanlar PAGEREF _Toc177959298 \h 55
92- Elâ Gözlü Pirim Geldi, PAGEREF _Toc177959299 \h 55
93- Horasandan kalktım sukûn eyledim.. PAGEREF _Toc177959300 \h 56
94- Enel Hak dedik çekildik dara. PAGEREF _Toc177959301 \h 56
95- İçmişem bir dolu olmuşam ayık. PAGEREF _Toc177959302 \h 57
96- Hak Muhammet Ali’den aldım dersimi PAGEREF _Toc177959303 \h 57
97- Cevahirin almayınca. PAGEREF _Toc177959304 \h 57
98- Gördüm bir bülbül feryada düşmüş. PAGEREF _Toc177959305 \h 58
99- Ta ezelden bezminde ben seni sevdim.. PAGEREF _Toc177959306 \h 59
100- Ne güzel yerde meskanım.. PAGEREF _Toc177959307 \h 59
101- İlim dergahının kapısını açan. PAGEREF _Toc177959308 \h 60
102- Semah (Dem Dem Ali Dem) PAGEREF _Toc177959309 \h 60
103- Erzincan semahı PAGEREF _Toc177959310 \h 61
Bütün evren semah dönerAşkından güneşler yanarAslına ermektir hünerBeş vakitle avunmayızCanan bizim canımızdırTeni bizim tenimizdirSevgi bizim dinimizdirBaşka dine inanmayızHüdai’yim hüdamız varDost elinden bademiz varMuhabbetten gıdamız varÖlüm ölür biz ölmeyiz
Ala Gözlü Nazlı Pirim Gönül Senin Pervendedir Ben Severim Sen Kaçarsın İman Senin Nerendedir Sultanım Ali Lokmanım AliCömertsin Ali Rahmansın Ya Ali Garipler Derdine Oy Oy Dermansın Ali Ali Sultansın Ali AliAkar Boz Bulanık Çaylar Meyvasız Olur Mu Bağlar Akın İle Olmaz Sağlar Hesap Yolu Sürendedir Sultanım Ali Lokmanım Ali, Cömertsin Ali Rahmansın Ya Ali Garipler Derdine Oy Oy Dermansın Ali Ali Sultansın Ali AliKaşların Kurulu Yaydır Mah Cemalin Bedir Aydır Bahçaya Girmek Kolaydır Fesat Gülü Derendedir Sultanım Ali Lokmanım AliRehberim Ali Cömertsin Ya AliGaripler Derdine Oy Oy Dermansın Ali Ali Dermansın Ali AliDerviş Bellidir Tacından Dert Alıyor Dert Ucundan Şu Densiz İnsanlar Suçundan Sefil Baykuş Virandadır Sultanım Ali Rehberim AliLokmanım Ali Yetiş Ya Ali Garipler Derdine Ya Dost Dermansın Ali Ali Dermansın Ali AliDerviş Alim Der Övdüğüm Aşkın Hayalin Kurduğum Suç Benim Değil Sevdiğim Sana Meyil Verendedir Sultanım Ali Rahmanım AliLokmanım Ali Cömertsin Ya AliGaripler Derdine Ya DostDermansın Ali Ali Dermansın Ali Ali
Değişmek istemem bin peygambereYarap dertlilerle bir eyle beniGirmem cennet için cem kuranlaraSitem deryasında sır eyle beni Haydar haydar haydar sır eyle beni Ali Ali Ali sır eyle beniCanan denen cezayı bırakma tendeCemsiz dem sürmeyin fani dünyadaEski ziynet ile yeni zindandaMesti merdan ile nur eyle beniHaydar haydar haydar nur eyle beni Ali Ali Ali nur eyle beniYaralarım derin Muhammet sızlasınHünkar saray alim seni özlesinBir damlacık kanım kanım Hüseyin desinHasanın uğruna var eyle beni Haydar haydar haydar var eyle beni Ali Ali Ali var eyle beniHaydar haydar haydar var eyle beni Ali Ali Ali var eyle beniKırk yamalı bir hırka giyeyimPirin deryasında ölüm seveyimAşkın kazanında semah döneyimYoktan bilmeyenden var eyle beni Haydar haydar haydar var eyle beni Ali Ali Ali var eyle beniMahzuni Şerifim dosta aittirAşkım Hüseyin’dir nefsim AlidirÇoban eyle beni beni çileler güttürAbdal (Fakir) Musalara tur eyle beniHaydar haydar haydar tur eyle beni Ali Ali Ali tur eyle beni
Yemen ellerinden beri gelirken -beri gelirkenTurnalar o şahı -şahı- görmediniz miHava üzerinde semah dönerken -semah dönerkenTurnalar o şahı -şahı- görmediniz mi
Aman turnam aman aman Ali misin senYoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli misin senAli sevilmez mi -hey hey- deli misin senGitme turnam gitme dağlar salında -dağlar salındaHakkın kelamını -hey dost- kesme dilindenSevdiceğim kalmış Kenan ilinde -Kenan ilindeKenan ilide dost dost Kenan ilinde / Aman turnam ...
Aman turnam aman aman Ali misin senYoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli misin senAli sevilmez mi -hey hey- deli misin sen
Alçakta yüksekte yatan erenler
Yetişin imdada aldı dert beni
Başım alıp hangi yere gideyim
Gittiğim yerlerde buldu dert beni
Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı
İyilere cennet cemal
Kötüye kasavet gammı
Hudey hudey şah aşkına
Sen yardım eyle düşküne
Oturup benimle ibadet kıldı
Yalan söyledi de yüzüme güldü
Yalın kılıç olup üstüme geldi
Çaldı bölük bölük böldü dert beni
Üstümüzden gelen boran kış gibi
Yavru şahin pençesinde kuş gibi
Sabahın seheri gelen düş gibi
Çağırta bağırta aldı dert beni
Abdal Pir Sultanım gönlüm hastadır
Kimseye diyemem gönlüm yastadır
Bilmem deli oldu bilmem ustadır
Şöyle bir sevdaya saldı der beni
Güzel aşık cevrimiziÇekemezsin demedim miBu bir rıza lokmasıdırYiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır naçarGözlerinden kanlar saçarBu bir demdir gelir geçerDuyamazsın demedim mi
Bu dervişlik bir dilektirBilene büyük devlettirYensiz yakasız gömlektirGiyemezsin demedim mi
Çıkalım meydan yerineErelim Ali sırrınaCan ü başı Hak yolunaKoyamazsın demedim mi
Aşıklar kara baht(ı) olurHak’ın katında kutl’olurMuhabbet baldan tatl’olurYiyemezsin demedim mi
Pir Sultan Abdal ŞahımızHakk’a ulaşır ahımızOn İk’imam katarımızUyamazsın demedim mi
Ladik Semahı
Salını salını cananım gelen efendimGel böyle sallanma güzelim göz değer sanaAl yeşil giyinmiş cananım gelen efendimSonra rakiplerden güzelim göz değer sana
Gel ha gel..Yürü canan daaa.... yürü...Beri gel beride ademden kaçmada Ademden kaçmaGizli sırlarını yadlara açmaHer gördüğün sudan eğilip içmede eğilip içmeSenin için abu da zemzem sular varAh canım canımda sar canım canım Gözlerinden akan gül bala kurbanımLeblerinden akan hü bala kurbanım
Hü dost...Kul Hüseynim bu dert bizi almaz mı da bizi almaz mı Bu hasretlik kıyamete kalmaz mıBu yarayı çeken bir gün ölmez mi de bir gün ölmez miSeni merhem olup ta sarmazsa eğer
(Amasya Semahı)
Pervaz vurup gökyüzünde dönünce Dinleyin tarif edem yolu turnalar Hidayet Mevla’dan kalkın deyince Gözetleyin sağı solu turnalar Varıncağız Amasya’nın üstüne Secde kılın Hamdullah’ın postuna Dergahını, damanına, destine Ezelden demişiz beli turnalar Durmayın Çetmi’de açın pervazı Ali Pir Civan’a eyley’n niyazı Hacıköy’de şehitlerin şahbazı Onun da bir ismi deli turnalar Merzifon’dan seyreyleyin obayı Kılavuz eyleyin bâd-ı sabayı Ziyaret eyleyin Pir-i babayı Hoştur o sultanın hali turnalar Bir gececik yatın Kırklar dağında Bülbül öter bahçesinde bağında Açın kanatları seher çağında Seyredin ülkeyi ili turnalar Hamdülillah gören çeker mi yası Pirim Bektaş Veli mülkün ihyası Nur-î Cemalettin hasların hası PERVANE ol yarin kulu turnalar
Bir nefesçik söyleyeyim
Dinlemezsen neyleyeyim
Aşk deryasın boylayayım
Ummana dalmağa geldim
Ben Hak'la oldum aşina
Kalmadı gönlümde nesne
Pervaneyim ateşine
Oduna yanmağa geldim
Aşk harmanında savruldum
Hem elendim hem yuğruldum
Kazana girdim kavruldum
Meydana yenmeğe geldim
Ben Hakk'ın edna kuluyum
Kem damarlardan biriyim
Ayn-ı cemin bülbülüyüm
Meydana ötmeye geldim
Pir Sultan'ım der gözümde
Hiç hata yoktur sözümde
Eksiklik kendi özümde
Darına durmağa geldim
Aşık Sıdkı Baba – MersinTarsus yöresiBaşım açık yalınayak yürüttünSen merhamet eyle lebbi balım yarYüreğimi ceviz gibi çürüttünSenin aşkın büktü kaddi dalım yarÇektirme cefalar yandırma naraYitirdim aklımı kaldım divaneKöşeyi vahdette koyma avareDar-ul aman Cemalettin velim yarSıdkı yakma ömrüm kal-u kıl ileHazine aranmaz kuru fal ileYırtık gömlek ile eski şal ileDaha böyle nasıl olur halim yar
(Dertli Divane / Urfa)
kerbela çölünden sakin mi geldinne yaman firgatli ötersin turnamimam ali katarına uyubankırkların semahın tutasın turnamkırklar senin ile biledir bileyedilerin kanın komayın kollarol Hızır nebiden yardımcın olagüruhu naciye eresin turnamalini avazı sende bulundune yaman ötersin bağrım delindio pirden bir haber alda gel şimdigönlümün gamını atasın turnamezel bahar yaz ayları doğandasemah tutup gökyüzüne ağandayavru şahin tellerine değendealim dost dost diye ötesin turnamdedemoğlu durmuş katli niyazaoturmuş kandili bellini çözermecnun leyla için çölleri gezercan ver ki canana yetesin turnam
(Dertli Divani dede) Urfa yöresi
Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım (Zülfü Siyahım) Gülmedi Sultanım (Dost Dost) Bilmem Ne Haldır Halım Arz Eylerim Dinle AhvalımSormadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni O Sultanı Aşıklardan Sorarım (Gurban Sorarım) Bugün Dünya Yarın (Dost Dost) Ahret Ararım Aşkına Kıldığım Sabr-ı Kararım Kalmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Senin aşk ucundan od'a yandım men Men öldürüp etme ara yerde kanGözlerimde fer yok dizimde derman Kalmadı sultanım bilmem ne haldırNenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni NenniO Sultandır Her İşlerin Sebebi Alnının Uğrunda Gördüm Habibi Yaralara Merhem Saran Tabibi Sarmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Veli'm Hu Der Aklım Başımdan Gitti Sağlığımda Beni Salacak Etti Cenazeni Kılırım Deyi Vadetti Kılmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Gece Gündüz Durmaksızın Yoluna Revanım Senin Her Yerde Hazır Nazırsın Sensin Madubu Cümlenin Ezel Ebed Sensin Gaffar Varlığın Bizim İle Var Gel Ihsan Eyle Güzel Yar Bize Gevheri Madenin Muhammet Ali Nurundur Bektaşi Veli Sırrındır Kul Senin Gizli Varındır Gördük Didar-ı Cemalin Dertli Divani'ye Himmet No'la Dilber Kıl Hidayet Bakidir Nur-u Velayet Şahid-i Kur'an Ül Mübin Gülbeng"Bizmişah......Semahlar saf ola, günahlar af ola. Semahlar kırklar semahı ola. Rehberimiz On İki İmam,Yardımcımız Hak Muhammed Ali Ola.Dil Bizden Nefes Hünkar Hacı Bektaş Veliden Ola.Gerçek Erenler Demine Hü..."
Yine dertli dertli iniliyorsun..Sarı durnam sinen yaralandı mı Hiç el değmeden de inliyorsun Sarı durnam sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi
Parelendimi...
Yoksa sana yad düzen mi düzdüler Perdelerin tel tel edip düzdüler Allı da durnam, telli de durnam Sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi
Hay hay, hay hay Bahar seli gibi akıp çağlama Dertli ötüp yüreğimi dağlama Ustadını buldurayım ağlama Sarı da durnam, allı da durnam Sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi
Yas mı tuttun giyinmişsin kareler Senin derdin açmış bana yareler Esiri der nedir buna çareler Allı da durnam, telli de durnam Sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi
Hay hay, hay hay Durnam niçin ahvalimi bilmezsin Bendeki yareler türlü türlüdür Öğüt versem öğüdümden almazsın Bendeki yareler türlü türlüdür Uçup havalanma yellere karşı Bülbül figan eder güllere karşı Gel beni al atma ellere karşı Bendeki yareler türlü türlüdür
Abdal pir sultanım ben de böyleyim Emir Hak'tan geldi hey hey kime neyleyim Derdim çoktur hangisini söyleyim Bendeki yareler türlü türlüdür
(Kul Hikmet)
Medet Allah, ya Muhammet, ya Ali Yusuf kuyusunda zindana düştüm Gül bengi çekilen Bektaş-ı Veli Gayretiniz yok mu ummana düştüm Hü hü hü ummana düştüm Fatime ananın eteğin tuttum Server Muhammed'e göz gönül kattım İmam Hasan ile çok mehtap sattım Şah Hüseyin ile dükkana düştüm Haydar Haydar Haydar dükkana düştüm İmam-ı Zeynel'e can kurban ettim Muhammed Bakır'la musayib tuttum Cafer-i Sadık'a göz gönül kattım Naci deryasında ummana düştüm Hü hü hü canan ya Ali Musa Kazım Şah Rıza'ya kavuştum Kerbela çölünde cenge giriştim Yezit ordusuyla hayli vuruştum Yaralandı sinem al kana düştüm Yaralandı sinem sinem al kana düştüm Taki Naki Askeri'dir nurumuz Mehdi mağarada gizli sırrımız Cebrail önümüz, Cerrah belimiz Kırklar'ın Cem'inde erkana düştüm Haydar Haydar Haydar erkana düştüm Oniki İmam Dergahı'nda ünüm var Gece gündüz sohbetim var demim var Çok günahım varsa neden gamım var Ali gibi şahı merdana düştüm Haydar Haydar Haydar canan ya Ali Kul Himmet Üstadım bu nasıl yazı Lezzet verir şirin muhabbet tuzu Ali'nin alnında zöhre yıldızı Meyli muhabbeti selvana düştüm Haydar Haydar Haydar selvana düştüm.
Qurbane to yi nami bi, çare mide bero
Astore Qıre Xızıri
Xızır qaji yo, vace ma ra nemıradiyo
Xatıre ehli momın e Heqi şano
Kert u Gedigu şano
Des u DıWucaxu, Des u DıEsqewu şano
Ceme Qırxleru şano
Xızır Nebi şano
Pire Fani şano
İmam Hesen u İmam Huseni şano
Wayire Hard u Asmeni şano
B8 comerdiye
xırave, çetine ma ra def ke
Xatıre Yer u Goki şano
Haci Bektaş Weli şano
Xırava çetine düri bero
Muhamed -Ali yo
Vane Ali nazli yo
Ali ma ra nemıradiyo
Xatıre tenga İmam Hesen u İmam Huseni şano
Zeynelabıdini şano
Muhamed Baqıri şano
İmam Caferi Sadıqi şano
Musai Kazımi şano
Heqo xırave ma ra def ke
Xatıre Musai Kazım, İmam Rızai Fırisati sane
İmam Taqi sane
Ali Naki sane
Heseni ul Eskeri sane
Mehdi Seyidi Zamani sane
Halmale Celal Abbasi sane
Wayire çerx u penvaji sane
Wayire ram u comerdiye sane
Wo qusur ma ra düri bero
Qılawuze xeri mire zerre kero
Xırava çetine def kero
Des u DıWucaxo
Des u DıEwliyawo
Des u DıKabu şano
Ya Mehemed, Ya Eli sıtare cem u caniyo
Xo re veroceri
Vace derde ma re dermen bıveno
Ma be duz u rau ra cameverdo
Talıbo ke raa Mehemed-Eli der o
Sarewo ke tenge der o
Cıre bero comerdiye
Xırave, çetine ma re def kero
Astore berz u alçaxan o
De be, de be, de be, de be!...
Çare mide herey mekuye Heqo
Heqo tınazli ya
Jüyo ke venga to dano kes morım nemendo
Çever to de beno ra Heqo
Xırave, çetine çevere ma meke Heqo
Derdo gıran cane ma meke Heqo
Leke be ma ra düri bere Heqo
(Tewte xo de qesey keno)
Türkçesi:
De himmet eyleyin!
Dedim karanlıktır, akşamdır
Evlere ve konaklara çekilme zamanıdır
Hızır'ı sorarsan, konukların en yücesi
Yalvann Hızır'a hayırlı bir kılavuzu
-Ya Hak- kapımızdan yollasın içeri
Kötülüğü ve belayı-ya Hak- uzak götürsün bizden
Hatıra bağışlasın bizi
Bizi bağışlasın ocaklar'm, yükseklerin süvarisine
Hayırlıbir vesile -ya Hak- göndersin bize
Kötülüğü, belayı-ya Hak- uzak götürsün bizden
Bu demde pirimin ocağına
Seyd Hesen e Bone Tasni'ye yakarıyorum
Pirimin konuğu nazlıdır
Konuunu sorarsanız Hz. Hızır'dır
Hz. Hızır'a yal varayım
Diyeyim kusuru, güçlüğü
soyumuzdan sopumuzdan uzak götürsün
Akşamdır, karanlıktır
Bu fakir yakanyor Hak'ka
Hak'km şirin bir adıvar
Hiç mahrum kalmamış ona yakaran
Çoluk çocuğunuzu çetin belalardan esirgesin
Ağır hastalık komasın canımıza Hak u Teala
Canımızı fazla görmesin bize
Sürünerek gittim Kerte Boyer Bavayi'ya
Dedim aşağıdan bir ath geliyor
Telaşlı, acelesi var
Bu atlının kim olduğunu sorarsan
O Hz. Hızır'ın
Ateşini alıp evlerimize atmasın
Soyumuzun sopumuzun arasına komasın deyin
Sürünerek gittim Yeniye Pili'ye
Yalvarıp yakardım ona
Yıxır Gol'un kılavuzu kötülük, güçlük komasın kapımıza
Xızıre Köye Seri
Xızıre Pirde Suri
kötülük ve güçlükleri çoluk çocuğumuzdan uzak götürsün
Benlisi, kötülüeü kalbimize komasın devin
Yakamızı, evlatlarımızın yakasınızalim ve zorbaların elinde komasın deyinKemere Duzgmi -ya Hak- ani kaza ve kederden evlat-larımızı esirgesin
Sürünerek gittim Ceme Munzır Bavayi'ya
Baktım birkaç atlı aşağıdan geliyor
Biri öyle ışıldıyor ki
sanki sanırsın sabahların şafak yıldızı
Sabahların Şafak yıldızı gibi parlayan at Mübarek'in
Hz. Hızır'ın
Bakın Muhammed doğuyor Ali önünde
Kırk Atlı dizili arkasında
Kırklar'm ardından da Hz. Hızır geliyor
Yalvann Hızır'a
Kırat'm gemini çevirsin bulunduğumuz konağa
Kötülükleri, zorlukları komasın kapımıza
Hayırlıbir kılavuz göndersin bana
Seri uzak götürsün buradan
Başkalarının ağaları varsa
Başkalarının beyleri varsa
Benimkisi Sultan Düzgün e Kemeri'dir
Duzgın oğul, Kureş'dir babası
Kureş'ın yerini sorarsan mekândır mekân
Kureş'in mekânından bana haber getirsin
Haydi gel, haydi gel, haydi gel!..
(Derviş yakarış anında konuşur)
De gel, de gel, de gel, haydi gel!..
Kurbanım senin o yüce adına
Taşın güzel mittir mit
Bir pınar akıyor ki sade süttür süt
Sen kime ikrar vermişsen aldatmamışsın
Taşın güzeldir ağaçtır ağaç
Ağaçlar olmuş nar, nar
Budelaye Kureşi'den başka kim zengi vurabilmiş aslana?
Taşın güeldir -dedim- şendir şen
Dedim sesin geliyor kayalardan
Uzakdan doğruca baksın bize
Hayırlıbir kılavuz yollasın bana
Kötülüğü uzak götürsün bizden
Ya Hak çare bul bize
Hayırlıbir kapıaç bize, gecikme imdadımıza
Kayan güzel, süslenmiş çiçeklerle
Üstünde uçuşuyor üç güvercin
Kayan güzeldir sıra sıra
r^iHin halrfım İri Rpvq7 At'tır nrcıHa
Ve senin süvarindir sırtında
Hz. Hızır'ın Kıratı'dır bu
Senin atın, Kırat'tır ayakları bilezikli
Duzgın Bava'yı sorarsan atlı ve buğday tenli
Kırat'ını kuşamış, derlitopluca
Sema giderek, pervaz dönerek çıktım üstdeki mihraba
Gittim ki odur biri mihrabın etrafında dönüyor
Beyaz donludur, dedim hele kimdir
Diyorlar Kureşe Heyrani'nin oğludur
O Kureş ki Mihrab kentinde
Saniye ve dakikada örüklerini mavi ve yeşile çevirdi
Bizi merhamet ve ihsanına bağışla
Nazlı Kureş küsmesin bize
Gel, gel, gel, gel, gel!..
Gel kurbanım sana, yüce adına
Bağışla bizi rahmete, cömertliğe
Bağışla İmam Hasan ve İmam Hüseyin'e
Yere ve Göğe bağışla
Kırklar cemine bağışla
Pirin süvarisine, ikrara bağışla
Konuğa bağışla, Hızır Nebi'ye bağışla
Gecikmeden gel bize
Kötülüğü defet
Duzgın evlattır, Kureş babası
Adınısorarsan tatlıbir addır
Aman gecikmesin bize gelmekte
Başkalarının ağalan varsa
Benimkisi Sultan Duzgm'dır
Hayran olayım ona
Ceddimi sorarsan adı Kureş'tir
Kendisi hem şeyh hem derviştir
Derler akşamleyin Oniki Ocağın Postu getirildi
Kureş'in postu en alta konmuştu
Sabah oldukta Kureş'ınki en üste çıkmışü
Hayranım o güzel ada
Kureş'in kılavuzu sürmüş hastanın başucuna
Kanatlarını silkmiş başında
Hayranım sana beni umutsuz koma
Ben esirini götürüp kime muhtaç edersin?
İmdat, imdat, imdat!..
Geç kalma, yetiş bu esirinin imdadına!
Yalvarıyorum (Hz.) Ali'ye
Hızır'ıma ki ab-ıhayat suyunu ilm-i ilahide içmiş
Sürünerek gittim Köy'ü görmeyeAğaç'm can benimle olsunYa Gurrina Hewse CeweGecikme benim için Wayire ZargovitiBozatlı Hızır gözkulak olursaBirşey olmaz ben darda kalanaKapın geniş, hayır kapısıŞer kapısını kapa
Ya gel, ya gel, ya gel!..
Kurbanım sana gel!..
Geç kalma ben esirine
Kötülüğü defeyle
Dar günde merhamet eyle kendisine
Sıkıştığında yetiş carına
Aç kendisine çıkış kapısını
Doktora-hekime düşürme ya Hak
Sen cömertsin ya Hak
Defeyle kötülüğü, defeyle kötülüğü
Kurban olurum senin o adına, yetiş imdadıma
Hızır'ın o Kıratı, Hızır gazidir
Deyin küsmesin bize
Hakkın ehl-i müminlerine bağışlasın
Oniki Ocak
Oniki Evliya'nın hatırına saysın
Kırklar cemine bağışlasın
Hızır Nebi'ye bağışlasın
Piri Fani'ye bağışlasın
İmam Hasan ve İmam Hüseyin'e bağışlasın
Yer'in Gök'ün sahibine bağışlasın
Merhamet evle. kötü vp. heladan hi?i p.&irop.cin
Dertlerin dermanına bağışlasın
HacıBektaşıVeli bizi kaza ve beladan esirgesin
Muhammed Ali'dir
Derler (Hz.) Ali nazlıdır
Ali darılmasın bize
Bizi İmam Hasan ve İmam Hüseyin'in çektikleri acıya
bağışlasın
Musa-i Kâzım'a bağışlasın
Ya Hak kötülükten bizi esirgeyesin
İmam Rıza'ya bağışlasın
Ali Naki'ye bağışlasın
Hasan-ul Askeri'ye bağışlasın
Mehdi Seyid-i Zamaria bağışlasın
Celal Abbas'ın ahvaline bağışlasın
Sema ve pervazın sahibine bağışlasın
Merhametin ve rahmin sahibine bağışlasın
O bizi kusurdan esirgesin
Hayır kılavuzunu göndersin bana
Kötülükten, güçlüklerden uzan tutsun bizi
Yer'e Gök'e bağışlasın
Oniki Ocağa
Oniki Evliya'ya
Oniki Kabe'ye bağışlasın
Ya Muhammed, ya Ali
Cemlerin, canların sıtarı
Yalvarayım derdimize derman bulsun
Bizi yazı-yabanda, yollarda komasın
Muhammed-Ali yoluna bağlı olan talibe
Dardaki başa
Merhamet eylesin
Güçlüğ, kötülüğü bizden uzak götürsün
Düzlüklerin, yükseklerin atıdır
Gel, gel, gel, gel!...
Tutsağınım senin, yalvarırım gel!
Carıma gecikme ya Hak
Hak sen nazlısın
Sana çağıran mahrum kalmazmış
(Dua okuyarak cemi sona erârir. Sıra niyaz dağıtımına gelmiştir.)
Turkçeleştiren: Mustafa Düzgün
yarabbi aşkın ver banahü diyelim döne döneaşık olayım ben sanahü diyelim döne dönekoma hiç benliğin bendevarlığım yok eyle sendeseni görüp her mekandahü diyelim döne döneçağa düştüm yusuf gibiderde düştüm eyüp gibiağlayayım yakup gibihü diyelim döne döneheydost hey dost hey dost hey dostyürü turnam yürü turnambiz ümmeti nacilerhak yolunda duacılarkabede döner hacılarya ben nice dönmeyeyim
bu sırra münkirler ermezdost cemalin körler görmezçarkı felekler döner durmazya ben nice dönmiyeyimya ben nice dönmiyeyimsenden gayrısın al bendenayırma ben kulun sendensevdir bana seni candanhü diyelim döne dönegönlümde ağyar kalmasınsenden gayrı yar olmasınne olduğum kimse bilmesinhü diyelim döne döneşevkin ver bana döneyimta kül olunca yanayımher gördüğüm sen sanayımhü diyelim döne dönehey dost hey dost hey dost hey dost yürü turnam yürü turnamaşk odu yürekte yanarbeni gören mecnun sanargök yüzünde ay gün dönerya ben nice dönmiyeyim
yeller eser deniz çoşar ırmaklar dağlardan aşardöne döne sular taşarya ben nice dönmiyeyimya ben nice dönmiyeyimmevlam koma beni banaal gönlümü senden yanamüştakın olam ben sanahü diyelim döne döneseyyid nizam oğlu kuldurgerek diri gerek öldüraşkınla gönlümü doldurhü diyelim döne döne
Aşkın dolusunu içen erenler
Sizin dolunuzdan kanmaya geldim
Secde edip divan durdum darında
Kırkların narında yanmaya geldim
Bizim mihmanımız canda dır Solu
Gerçekler elinde doru yol olur
Arzu edenler hateminden dem alır
Erenler semahın dönmeye geldim
Haydar haydar dönmeye geldim
Heydos heydos dönmeye geldim
Kırat bu dağları aşmalı bugün
Dostun ellerine ömrüm, ömrüm, ömrümDostun ellerine de düşmeli bugünVaram dost eline de bir sual edemYarinen devranımda sohbetim bugünAbdal olsam şalvar giysem eğnimeGezgin abdallara ömrüm, ömrüm, ömrümGezgin abdallara da eş deli gönülTa ezelden aşıkların da bağrınaDeğer rakiplerden de taş deli gönülCeylan bakışına da kurban olduğumSallanma karşımda da öldürdün beniHele yörü yörü de ömrümün varıÖmrümün varı da gönlümün yarıHas neni neni de dost nenni nenniYürü güzel yürü de yolundan kalmaHer yüze güleni dost olur sanmaHele yörü yörü de ömrümün varıÖmrümün varı da gönlümün yarıHas neni neni de dost nenni nenniYöresi: Sivas - Tokat - MalatyaKimden alındığı: Ali Kızıltuğ - Ali Sultan
Yine kırcılandı dağların başıKırat şu dağları aşmalı bugünDurmayıp akıyı gözümün yaşıKırat şu dağları aşmalı bu günKırat kalk gidelim biz bu odadanKısmetler geliyor Bari HüdadanYemini kestirem tağı yüceden Kırat şu dağları aşmalı bu günKırat şu dağları aştığı zamanDeli boran gibi coştuğu zamanDizgin boğazına düştüğü zamanSağrıdan köpüğü saçmalı bu gün Kıratta gidiyor başı dumanlıGüzel kaldır gönlündeki gümanıSeherden sonraki kuşluk zamanıDostun ellerine düşmeli bu gün Derviş Muhammedim pirim piriseSağ yarınan ahtı aman biriseKırat sende küheylanlık variseDostun ellerine düşmeli bu gün
DemmeDemme demme demmeÇi xveş e demmeWerin hev ra bigrinHe meşk u sem eCema me şuna Ehl-i BeytaneSema meye tera çend qible raneRiya me riya Dewduİmame Xizir hazir nazir li ser riya neEme birati bikin re tevdirEm nabin hesire ber zulumen mirE ben zemamen beqeyd u binurE rabe zemamen tari u zuxur
Dem, Dem dem demNe güzeldir demGelin birlikte tutalımMeşk ile semaCemimiz Ehl-i Beytlerin yeridirSemamız kaç kıbleye bedelYolumuz Oniki İmam'ın yoludurHızır hazır nazır yolumuzdadırKardeşliği yol yordam yapacağızBey zulmünün esiri olmayacağızGelecek prangasız aydınlık çağlarKalkacak karanlık zuhur çağları
Gitme Durnam Gitme Dağlar Dumandır Bizim Güttüğimiz Hey Dost İkrar İmandır Dosttan Ayrı Düştüm Halim Yamandır Aman Durnam Aman Aman Ali Misin Sen Yoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli Misin Sen Ali Sevilmez Mi Hey Hey Deli Misin Sen
Gitme Turnam Gitme Dağlar Salında Hakkın Kelamını Kesme Dilinden Sevdiceğim Galmış Kenan Elinde Aman Durnam Aman Aman Ali Misin Sen Yoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli Misin Sen Ali Sevilmez Mi Hey Hey Deli Misin Sen
Şa Hatayım Gurban Binlerce Yaşa Daha Neler Gelir Gelir Sağ Olan Başa Bizden Selam Olsun Gavim Gardaşa Aman Durnam Aman Aman Ali Misin Sen Yoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli Misin Sen Ali Sevilmez Mi Hey Hey Deli Misin Sen
Beylerimiz elvan gülün üstüneAğlar gelir şahım Abdal MusayaUrum Abdalları postun eğnineBağlar gelir şahım Abdal MusayaUrum Abdalları gelir dost deyiEğnimizde aba hırka post deyiHastaları gelir derman isteyiSağlar gelir şahım Abdal MusayaHintten bezirganlar gelir yayınırPişer lokmaları açlar doyunurBunda aşıkları gelir soyunurErler gelir şahım Abdal MusayaMeydanında dara durmuş gerçeklerÇalınır koç kurbanlara bıçaklarDöğülür kudüm açılır sancaklarTuğlar gelir şahım Abdal MusayaHer matem ayında kanlar saçarlarUyandırıp Hak çerağın yakarlarDemine Hu deyip gülbang çekerlerNurlar gelir şahım Abdal Musayaİkrarıdır koçyiğidin yularıMuannidi çeksem gelmez ileriAkpınarın yeşil gölün sularıÇağlar gelir şahım Abdal MusayaAlim almış Züfikarı destineSallar durmaz Yezidlerin kasdınaTümen tümen gene Alinin üstüneSırlar gelir şahım Abdal MusayaBenim bir isteğim vardır KerimdenMünkir bilmez evliyanın sırrındanKaygusuzum ayrı düştüm PirimdenAğlar gelir şahım Abdal Musaya
24- Yüce Dağ Başında (Hubyar Semahı)Sivas/Yıldızeli-Ali Sultan-TRT İstanbul Yüce Dağ Başında Bir Kuş UçurdumAna Nenni Nenni Bir Kuş UçurdumBen Meylimi Bir Güzele Düşürdüm Dilber Nenni Nenni Yavrum Düşürdüm Duydum Nazlı Yarim Yad Eller AlmışAna Nenni Nenni Yad Eller AlmışVallah Dostlar Ben Aklımı Şaşırdım Dilber Nenni Nenni Vallah ŞaşırdımYürü Güzel Yürü Yolundan KalmaAna Nenni Nenni Yolundan KalmaHer Yüze Güleni Dost Olur Sanma Dilber Nenni Nenni Dost Olur Sanma Ölümden Korkup Da Sen Geri Dönme Ana Nenni Nenni Sen Geri DönmeYiğidin Alnına Yazılan GelirDilber Nenni Nenni Yazılan GelirCeylan Bakışına Kurban OlduğumSallanma Karşımda Öldürme BeniAh Gülüm Gülüm Yürüsene YavrumMecnun Edip Beni De Düşürdün ÇöleKerem Gibi Burda Da Yandırma BeniAh Gülüm Gülüm Yürüsene YavrumBu Kadar Sallanma Da Öldürdün Beni Ölürüm Unutmam Da Sevdiğim SeniAh Gülüm Gülüm Yürüsene YavrumBırakın Sallansın Da Nazlı GeliniGüzelin Döndüğü De Meydan ÖğünsünAh Gülüm Gülüm Yürüsene Yavrum
25- Yürü Güzel Yürü Yol AlmazsınYürü Güzel Yürü Yol Alamazsın Azrail Olsan Can Alamazsın Hele Sen Dünyayı Kalbura Koysan Benden Muhabbetli Yar Bulamazsın Sular Olsam Yeraltından Akmayım Yarim Senden Gayrisine Bakmayım Eğer Senden Başkasına Bakarsam Yedi Sene Döşeklerden Kalkmayım Yörü Dilber Yörü Ömrümün Varı Eridi Kalmadı Dağların Karı
Dolanı dolanı gelirÖlüm yavaşça yavaşçaKalem alıp yaz derdimiGülüm yavaşça yavaşçaSöyünmüyor bir dem narımSevda oldu öz diyarımGüz dedi geçti baharımSelim yavaşça yavaşçaGarip gönlüm durmaz olduGözüm ırak görmez olduİşe güce varmaz olduElim yavaşça yavaşçaSevdiğim bu yana bakmazKaş eğip kirpiğin yıkmazKırıldı kanadım kalkmazKolum yavaşça yavaşçaŞu dünyaya güvenilmezÖlmeyince kan kesilmezMesleki’m artar eksilmezZulüm yavaşça yavaşça
Yürü Güzel Yürü Yolundan Kalma
Her Yüze Güleni Dost Olur Sanma
Ölümden Korkup Da Sen Geri Dönme
Yiğidin Alnına Yazılan Gelir
Kul Hüseyin"im ey gül benzin soluk, gül benzin solukAlnımıza yazılmıştır ayrılıkVallahi sevdiğim gönüller birlik
Ne sen beni unut nede ben seni
28- Armut AğacıManisa/Turgutlu Armut Ağacı Armut Ağacı Başında TacıKalksın Semah Eylesin Aneynen BacıNenni Nenni Nenni Dost Nenni NenniNenni Nenni Nenni Has Nenni Nenniİki Durnam Gelir Pirim Bağdat ElindenDost Kanadını Kırmış Pirim Ne Gelir EldenNenni Nenni Nenni Dost Nenni NenniNenni Nenni Nenni Has Nenni NenniÇırayı Yaktım OcağaKolkola Da Kucak KucağaMeydana Gel MeydanaMeydan ErenlerindirSemah Dönenlerindir
Bugün bize pir geldi
Gülleri taze geldi
Önü sıra kamberi
Ali el Mürteza geldi
Eyvallah Şah’ım eyvallah
Hak Leilahe illallah
Eyvallah pirim eyvallah
Adı güzel güzel Şah
Padişahım karadan
Hak’tır bizi yaradan
Ben pirimden vaz geçmem
Bin yıl geçse aradan
Ali bizim şahımız
Kâbe Kıblegâh’ımız
Miraç’taki Muhammed
O bizim padişahımız
30- Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım(Dertli Divani dede) Urfa yöresi
Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım (Zülfü Siyahım) Gülmedi Sultanım (Dost Dost) Bilmem Ne Haldır Halım Arz Eylerim Dinle AhvalımSormadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni O Sultandır Her İşlerin Sebebi Alnının Uğrunda Gördüm Habibi Yaralara Merhem Saran Tabibi Sarmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Veli'm Hu Der Aklım Başımdan Gitti Sağlığımda Beni Salacak Etti Cenazeni Kılırım Deyi Vadetti Kılmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır
Karşıda görünen ne güzel yayla Bir dem süremedim giderim böyle Ala gözlü Pirim sen himmet eyle Ben de bu yayladan Şah'a giderim
Hüüü.........hü
Şah Ali mürvet makamı cennet
Ya Allahta ya Muhammet ya Ali
Eğer göğerüben bostan olursam Şu halkın diline destan olursam Kara toprak senden üstün olursam Ben de bu yayladan Şah'a giderim Hüüü.........hü
Bir bölük turnaya sökün dedilerYürekteki derdi dökün dedilerYayladan ötesi yakın dedilerBizde bu yayladan Şah'a gideriz Hüüü.........hü
Dost elinden dolu içmiş deliyimÜstü kan köpüklü meşe seliyimBen bir yol oğluyum yol sefiliyimBen de bu yayladan Şah'a giderim Hüüü.........hü
Bir kişi gayetle sevse piriniOsmanlılar talep eder malınıSüremedim erkansızın yolunuBizde bu yayladan Şah'a giderizHüüü.........hü
Alınmış abdestim aldırırlarsaKılınmış namazım kıldırırlarsaSizde Şah diyeni öldürürlerseBen de bu yayladan Şah'a giderim Hüüü.........hü
Pir Sultan Abdal'ım dünya durulmazGeçti giden ömür geri dönülmezGözlerimde Şah yolundan ayrılmazBizde bu yayladan Şah'a gideriz.
Yemen ellerinden beri gelirken -beri gelirkenTurnalar o şahi -şahi- görmediniz miHava üzerinde semah dönerken Turnalar o şahi -şahı- görmediniz mi
Turnalar o şahi -şahı- görmediniz mi
Aman turnam aman aman Ali misin senYoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli misin senAli sevimez mi -hey dost- deli misin sen
Gitme turnam gitme dağlar dumandır
Bizim güttüğümüz ikrar imandır
Eşinden ayrılanın halı yamandır
Turnalar o şahı görmedinizmi
Aman turnam aman aman Ali misin senYoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli misin senAli sevimez mi -hey dost- deli misin senGitme turnam gitme dağlar salında -dağlar salındaHakkın kelamını -hey dost- kesme dilindenHacıbektaş ilinde Sivas yolunda, Turnalar o şahı -şahı- görmediniz mi
Turnalar o şahmerdanı görmediniz mi
Aman turnam aman aman Ali misin senYoksa Hünkar Hacı Bektaş Veli misin senAli sevimez mi -hey hey- deli misin sen
Urfa yöresi (Derti Divane)
başım açık yalın ayak yürüttünsen merhamet eyle lebbi balım yaryüreğimi ceviz gibi çürüttünsenin aşkın büktü kaddi dalım yarçektirme cefalar yandırma narayitirdim aklımı oldum Divaneköşeyi vahdette koyma avaredarul aman cemalettin velim yarsıtkı yakma ömrüm kalu kıl ilehazine bulunmaz kuru fal ileyırtık gömleğ ile eski şal iledaha böyle nasıl olur halım yarkerbela çölünden sakin mi geldinne yaman firgatli ötersin turnamimam ali katarına uyubankırkların semahın tutasın turnamkırklar senin ile biledir bileyedilerin kanın komayın kollarol hızır nebiden yardımcın olagüruhu naciye eresin turnamalini avazı sende bulundune yaman ötersin bağrım delindio pirden bir haber alda gel şimdigönlümün gamını atasın turnamezel bahar yaz ayları doğandasemah tutup gökyüzüne ağandayavru şahin tellerine değendealim dost dost diye ötesin turnamdedemoğlu durmuş katli niyazaoturmuş kandili bellini çözermecnun leyla için çölleri gezercan ver ki canana yetesin turnam
Kanı özü kurban hak kayıra
Benim için de güzelim sür kerem eyle
Tokat yöresi
Balı özlü yarim güzelim, hak kayıra
Benim içinde yüzün sür kerem eyle
Secde kılamda kaşlarının yayına
Gelem divanına dur kerem eyle
Ali leyli leyli yolun dostudur
Şekerden datlıdır, Piri dostudur
Sulfu gurbet elde güzelim boynunu eğer
Yardan ayrılması güzelim zorumuş meğer
Lütuf edip halimden leyle sorarsa eğer
Sag salim haberim güzelim ver kerem eyle
Gel hee görrr.......
Ela gözlerini sevdiğim dilber, sevdiğim dilberBekle yollarımı gelene kadarBekle yollarımı gelene kadar
Ben seni severim can ile candan, can ile candan
Bize ayrılık yok ölene kadar
Yürü güzel yürü, yürüde yürüüü....
(fethiye semahı)
İKİ TURNAM GELİRDE DOST ELLERİNDEEVRİLİR ÇEVRİLİR DÖNER GÖLLERDEALİ YAR ALİ YAR ALİ YAR ALİ YAR CAN PİRE KURBANMUHABBET GETİRİR DOST İLLERİNDENKORKMAZ Kİ AVCI VAR DEYİ YOLLARDA CAN PİRE KURBANSAKININ TURNALAR URUM KIŞIDIRPOYRAZ VURUR CILGALARI ÜŞÜDÜRALİ YAR ALİ YAR ALİ YAR ALİ YAR CAN PİRE KURBANKONUP GÖÇMEK EVLİYALAR İŞİDİRKONUP GÖÇ Kİ SÖYLENESİN DİLLERDE CAN PİRE KURBANSER ÇEŞMEDEN GELİRDE CANANIMSUYUN KUYUSUNASİBİMİZ VERİR DE PİRİN BİRİSİDOST DOST DOST ALİ DOST ŞAHIM DOSTPİR SULTAN ABDALIMDA CANANIMSÖZÜN DOĞRUSUNEDİR ÇEKTİCEĞİM YARIN ELİNDEN DOSTDOST DOST ALİ DOSTDOST DOST ŞAHIM DOSTALİ DOST DOST DOST
HUBYAR SEMAHIEvvel erkan ile evvel yol ileGelsin hizmet ehli hizmet eylesinYaradanım yardım etsin kuluna Gelsin hizmet ehli hizmet eylesinDolduğumuz evler dol'olsun nurdanBizde böyle gördük uludan pirdenYardımcımız olsun ol Şah-ı MerdanEylesinler erenler semah eylesin dost..Eylesinler erenler semah eylesin dost..
Semah eyleyenler hü hü hüy, haslar hasıdırSemah eylemeyen Hakk'ın nesidirAbdal Pir Sultan'ım hü hü hüy, er nefesidirEylesin erenler semah eylesin Eylesinler erenler semah eylesin dost..
Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Bugün Yasta Gördüm Zülfü Siyahım (Zülfü Siyahım) Gülmedi Sultanım (Dost Dost) Bilmem Ne Haldır Halım Arz Eylerim Dinle AhvalımSormadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni O Sultanı Aşıklardan Sorarım (Gurban Sorarım) Bugün Dünya Yarın (Dost Dost) Ahret Ararım Aşkına Kıldığım Sabr-ı Kararım Kalmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Senin aşk ucundan od'a yandım men Men öldürüp etme ara yerde kanGözlerimde fer yok dizimde derman Kalmadı sultanım bilmem ne haldırNenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni NenniO Sultandır Her İşlerin Sebebi Alnının Uğrunda Gördüm Habibi Yaralara Merhem Saran Tabibi Sarmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Nenni De Nenni Nenni Dost Nenni Nenni Has Nenni Nenni Veli'm Hu Der Aklım Başımdan Gitti Sağlığımda Beni Salacak Etti Cenazeni Kılırım Deyi Vadetti Kılmadı Sultanım Bilmem Ne Haldır Gece Gündüz Durmaksızın Yoluna Revanım Senin Her Yerde Hazır Nazırsın Sensin Madubu Cümlenin Ezel Ebed Sensin Gaffar Varlığın Bizim İle Var Gel Ihsan Eyle Güzel Yar Bize Gevheri Madenin Muhammet Ali Nurundur Bektaşi Veli Sırrındır Kul Senin Gizli Varındır Gördük Didar-ı Cemalin Dertli Divani'ye Himmet No'la Dilber Kıl Hidayet Bakidir Nur-u Velayet Şahid-i Kur'an Ül Mübin(Dertli Divani dede) Urfa yöresi
(Hacıbektaş)
İllallah İllallah İllallah canım İllallah
Aşıkan diyelim Allah sıtkınan diyelim Allah
Ah dedim şah dedim
Sıtkına Allah dedim
Aşkına Allah dedim
Eğildin su içmeye
Kanatlandım uçmaya
Bu yola erenlerindir
Çarka girenlerindir
Bu yola egri girmez
Doğru gelenlerindir
Bu yola egri girmez de
Doğru gelenlerindir... Medet medet...
Salını salını cananım gelen efendimGel böyle sallanma güzelim göz değer sanaAl yeşil giyinmiş cananım gelen efendimSonra rakiplerden güzelim göz değer sanaBeri gel geri gel ademden kaçmada Ademden kaçmaTürlü sırlarını yadlara açmaHer gördüğün sudan eğilip içmede eğilip içmeSenin için burdada zemzem sular varAh canım canımda sar canım canım Gözlerinden akan hü bala kurbanımLeblerinden hü bala kurbanım Kul Hüseynim bu dert bizi almazmı da bizi almaz mı Bu hasretlik kıyamete kalmaz mıBu yarayı çeken birgün ölmezmi de birgün ölmez miSeni merhem olupta sarmazsa eğer
YİNE KIRCALANDI ( DAĞLARIN BAŞI ) (2)ÖMRÜM ÖMRÜM ÖMRÜM ÖMRÜMDURMUYOR AKIYOR DA GÖZÜMÜN YAŞINE YAMAN FİRGATLI DA KIRATIN BAŞIKIRAT BU DAĞLARI DA AŞMALI BUGÜNAŞIP DOST ELİNE DE DÜŞMELİ BUGÜNDOSTUN HATIRINI DA SORMALI BUGÜNHAS NENNİ NENNİ DE DOST NENNİ NENNİ (2)PİR SULTAN ABDALIM ( PİRİM PİR İSE ) (2)ÖMRÜM ÖMRÜM ÖMRÜM ÖMRÜMONA YAR İLEDE AHDIN BİR İSEKIRAT SENDE KÜHEYLANLIK VAR İSE PİR DİVANINADA DÜŞMELİ BUGÜNNENNİ DE NENNİ DE HAS NENNİ NENNİNENNİDE NENNİ DE DOST NENNİ NENNİEYLENİN TURNALAR BENDE VARRAYIM DA EYLENMEYOLDAŞ OLAYIM DA PİRE GİDELİM SİLKİNİP BOYNUN UZATMA TURNA BEN AVCI DEĞİLİMGAH YOLLARIM GÖZETME CANA KIYICI DEĞİLİMHAS NENNİ NENNİ NENNİDOST NENNİ NENNİ NENNİTURNAMIN KANADI YEŞİL SUYA İNER HIŞIR HIŞIRSEN GÜZELSİN AL YAKIŞIRHAS NENNİ NENNİ NENNİDOST NENNİ NENNİ NENNİTURNAMIN KANADI ALASAYAMADIM İNDİ GÖLESEKİZ Mİ OLA DOKUZ MU OLAHAS NENNİ NENNİ NENNİDOST NENNİ NENNİ NENNİTURNALAR GELDİLER COŞA GÖRENİN AKLI ŞAŞAR HAK İÇİN SEMAH DÖNEN EMEĞİ GİTMEZ BOŞA
HAS NENNİ NENNİ NENNİ HAS NENNİ NENNİ NENNİDOST NENNİ NENNİ NENNİ DOST NENNİ NENNİ NENNİ
2. çark
SEMAH ERENLERİNDİR
ÇARKA GİRENLERİNDİR
BU YOLA EGRİ GİRMEZ
DOĞRU GELENLERİNDİ
SEMAH ERENLERİN DİR DÖRTLÜĞÜ SÖYLENİR.
Erenlere verdi de güllü varını
Muhammedten aldı canım hatem karını
Taktı parmagına dolandı Ali
Taktı parmağına canım dolandı Ali
Bir olup dirliğe canım kuruldu erkan
Kuruldu aynı cem der ile devran
Semaha geldiler canım dünya aşıklar
Kırk kere meydanı dolandı Ali
Kırk kere meydanı canım dolandı Ali
Kul Hikmet ustadırcanım aslı gaflette
Daha yol gider mi bu yoldan öte
Bu meydandan kaçan kara Sivasa
Hele kulak verdi inledi Ali
Ali Güüuüuü llll .......... Hüy Hüy
Yumak yumak olmuş saçının teli
Yari görmeyeli de deliyim deli
Gücük ayı zemherinin samyeli
Yaktı yüreğimi de kul (kül) etti beni
Yürü güzel yürü Leylalarına
Selam mı verilir böylelerine
Aşağıdan gelen üzüm kağnısı
Geldi geçti güzellerin benlisi
şimdiki zamanın delikanlısı
Sarmayınca koyvermiyor yarini
Aşağıdan gelen de eğer o ise
İkrar verip ikrarında durursa
Kadir mevlam seni bana verirse
Koymam aşırırım yüce dağları
Kaynak: Mihrican Bahar Yöre: Resadiye
Kul Hüseyin Çağrışa Çağrışa Havada TurnamBagdat'tan Mi Geldin, Ağzında HurmanEmanetin Sana, Sılama UğraEğlen Turnam, Eğlen, Pire GidelimAli'nin Çağırdığı Yere VaralımHasan'la Hüseyn'e Gönül VerelimOn İki İmamlara Yüz SürelimEğlen Turnam, Eğlen, Pire GidelimKerbela Çölünden Sakin Mi GeldinNe Yaman Ötersin, Bağrımı DeldinSen De Benim Gibi Yetim Mi KaldınEğlen Turnam, Eğlen, Pire GidelimAglamışam Ela Gözde Yaşım VarKaynamışam Her Ocaktan Aşım Varİmam Hüseyn Eşiğinde İsim VarEğlen Turnam, Eğlen, Pire GidelimKul Hüseyn'im Der Ki Kaynadım CoştumBu Aşkın Elinden Serimden GeçtimÇağrışa Çağrışa Aralar AştımEğlen Turnam Eğlen, Pire Gidelim
44- Turna Semahı
Gitme Nerden GelirsinSen Nazlı Canana Benzersin DurnamBir Bakışta Beni Mecnun Edersin Gönülde Mihmana Benzersin DurnamHas Nenni NenniDost Nenni NenniTurnam gökyüzünde pervane dönerDertli aşığına dolular sunarMümin kullar senden inayet umarTabibi Lokmana benzersin turnamHas Nenni NenniDost Nenni NenniKaşlarına Mim Duvası YazılırCemalinde Türlü Benler DizilirSeni Sevmeyenler Haktan YüzülürPir Balım Sultana Benzersin DurnamHas Nenni NenniDost Nenni NenniBugün Ben Pirimi GördümGelir Salını SalınıSelamına Karşı DurdumBağrım Delini Delini (Hüdey)Hüdey Hüdey Hüdey HüdeyBağrım Delini DeliniAllah Allah Allah AllahAllah Allah Allah EyvallahGel Dedim Yanıma GeldiGamzesi Sinemi DeldiBir İzzetli Selam VerdiAldım Sevini Sevini Hüdey Hüdey Hüdey HüdeyAldım sevini seviniAllah Allah Allah AllahAllah Allah Allah EyvallahGıymatın Baha BiçilmezCemalin Nurdan SeçilmezVakitsiz Güller AçılmazDerdim Gülünü GülünüHüdey Hüdey Hüdey HüdeyDerdim gülünü gülünüAllah Allah Allah AllahAllah Allah Allah EyvallahGaynadı Garıştı GanımEzelden Severdi CanımSen Benimsin Bende SeninDedim Sevini Sevini Hüdey Hüdey Hüdey HüdeyDedim sevini seviniAllah Allah Allah AllahAllah Allah Allah EyvallahDedem Oğlu Der AğlatmaYüreğim O De DağlatmaVarıp Yadlara BağlatmaZülfün Telini TeliniHüdey Hüdey Hüdey HüdeyZülfün telini teliniAllah Allah Allah AllahAllah Allah Allah Eyvallah
LADİK SEMAHI
Ey şahin bakışlım bülbül ağızlım
Bir eli kadehlim bir eli sazlım
İşte ben gidiyorum kal ahu gözlüm
Ne sen beni unut ne de ben seni
Hudey hudey hudey dem dem dem dem
Yolda harami çok engel arama
Unutmam sevdiğim demde sıra
Kendi gider ama gönlü burada
Kul hüseynim derki gül benzim soluk
Serimize yazılmıştır ayrılık
Vallahi sevdiğim gönüller birlik
Yine dertli dertli iniliyorsun
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Yoksa ciğerlerin parelendi mi
Hiç el değmeden ben iniliyorsun
Yoksa sana yâr düzen mi düzdüler
Tellerini sırmadan mı dizdiler
Perdelerin tel tel edip büzdüler
Allı turnam sinen yaralandı mı
Havayı deli gönül havayı
Ay doğmadan şavkı tutmuş ovayı
Türkmen kızı katarlamış mayayı
Çekip gider bir gözleri sürmeli
Kuru kütük yanmayınca tüter mi
Ak gerdanda çifte benler biter mi
Vakti gelmeyince bülbül öter mi
Ötüp gider bir gözleri sürmeli
Dere kenarında evler hurmayı
Kılavuz ederler telli turnayı
Ak göğsün üstünde ilik düğmeyi
Çözüp gider bir gözleri sürmeli
Karac'oglan der ki geçti ne fayda
Bir vefa kalmadı ok ile yayda
İki turnam gelir başı çıralıBirisi Muhammed kimisi veliBiri İmam Ali Sohbetli heybetliEylen turnam eylen Alimisin senYoksa Hacı Bektaş Velimisin sen
İki turnam gelir rengi kırmızıBiri İmam Zeynel sürelim yüzüBirisi İmam Bakır ben edem niıazı Eylen turnam eylen Alimisin senYoksa Hacı Bektaş Velimisin sen
İki tarnam gelir rengi caferiBirisi Musai Kazım yolun rehberiBirisi İmam Rıza Horasan piriEylen turnam eylen Alimisin senYoksa Hacı Bektaş Velimisin sen
Telli turnam gelir rengi beyazdırBirisi Taki/Naki zikri niyazdırBirisi Asker Mehdi yeri hicazdırEylen turnam eylen Alimisin senYoksa Hacı Bektaş Velimisin sen
Turnalar geldiler verdiler selamAldım selamını eyledim kelamElhamı şüpesiz gördüm vesselamEylen turnam eylen Alimisin senYoksa Hacı Bektaş Velimisin sen
Turnalar hicazdan sökün eylediHak Muhammed Mehdi yakın eylediHakikat ehlini memnun eylediEylen turnam eylen Alimisin senYoksa Hacı Bektaş Velimisin sen
(Karacaoğlan /Mahmut Erdal)
Gine dertli dertli iniliyorsunSarı turnam sinen yaralandı mıHiç el değmeden de iniliyorsunSarı turnam sinen parelendi miYoksa ciğerlerin parelendi miYoksa sana ya düzen mi düzdülerPerdelerin tel tel edip üzdülerTellerini sırmadan mı süzdülerAllı da turnam sinen de yarelendi miYoksa ciğerlerin parelendi miHavayı ey deli gönül havayıAy doğmadan şavkı tutmuş ovayıTürkmen kızı katar etmiş mayayıÇekip gider bir gözleri sürmeliKuru kütük yanmayınca tüter miAk gerdanda çifte benler biter miVakti gelmeyince bülbül öter miÖtüp gider ötüp gider bir gözleri sürmeliÖtüp gider bir gözleri sürmeliDere kenarında yerler hurmayıKılavuz ederler telli turnayıAk göğsün üstünde ilik düğmeyiÇözüp gider bir gözleri sürmeliÇözüp gider bir gözleri sürmeliKarac'oğlan derki geçti ne faydaBir vefa kalmadı ok ile yayda
Yine dertli dertli inliyorsun Sarı durnam sinen yaralandı mı Hiç el değmeden de inliyorsun Sarı durnam sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi Yoksa sana yad düzen mi düzdüler Perdelerin tel tel edip düzdüler Allı da durnam, telli de durnam Sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi Hay hay, hay hay Bahar seli gibi akıp çağlama Dertli ötüp yüreğimi dağlama Ustadını buldurayım ağlama Sarı da durnam, allı da durnam Sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi Yas mı tuttun giyinmişsin kareler Senin derdin açmış bana yareler Esiri der nedir buna çareler Allı da durnam, telli de durnam Sinen yaralandı mı Yoksa ciğerlerin parelendi mi Hay hay, hay hay Durnam niçin ahvalimi bilmezsin Bendeki yareler türlü türlüdür Öğüt versem öğüdümden almazsın Bendeki yareler türlü türlüdür Uçup havalanma yellere karşı Bülbül figan eder güllere karşı Gel beni al atma ellere karşı Bendeki yareler türlü türlüdür Abdal pir sultanım ben de böyleyim Emir Hak'tan geldi hey hey kime neyleyim Derdim çoktur hangisini söyleyim Bendeki yareler türlü türlüdür
leylan leylan leylan leylan(2)mevlam mevlam mevlam mevlam(2) amman amman amman amman(2) bugün dostlar bizde mehman hemi mehman hemi deman sen yardım et şah ı merdan kırklar meydanına vardım gel beri ey can dediler izzet ile selam verdim gel işte meydan dediler dem dem dem dem ali ye demmidemmi dem ali ye dem ali ye hem vuruya hacı bektaş i veliye gir semaha bile oyna silinsin açılsın ayna kırk yıl kazanda dur kayna daha çiğsin can dediler şah hatayım nedir halın Hakk'a şükret kaldır elini gıybetten kese gör dilin her kula yeksan dediler Allah Allah Allah Allah hay hay yürüyün yürüyün şevk ile yürüyün yürüyün yürüyün aşk ile yürüyünyürüyün yürüyün Hak ile yürüyün lalem böyle buyurdum kutlu idim uyurdum elimde evimi yıktım tutmadım ele buyurdum aslım karabağlıdır sıtkım Hakk'a bağlıdır vakitsiz gül açılmaz gül zamanına bağlıdır. söz:şah hatayi kaynak:mehmet mustafa dede derleyen: sabahat akkiraz
Bir nefesçik söyleyim
Dinlemezsen neyleyim
Aşk deryasını boylayım
Ummana dalmaya geldim
Aşk harmandan savruldum
Hemelendim hem yoğruldum
Meydana yenmeye geldim
Şah Hatayim'dir özümde
Hiç hilaf yoktur sözümde
Darına durmaya geldim
kaldır kaldır kollar kaldırhak için bir semah eylehey dost hey dost hey dost hey dosthak için bir semah eylehü hü hü hü hak için bir semah eylebe erenler be gazilergelen mürteza alidiryezide batın kılıcıçalan mürteza alidirhü hü hü hü çalan mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostçalan mürteza alidiralaça indirmiş özünühakka bağlamış özünükırklar ile bir üzümüyiyen mürteza alidirhü hü hü hü yiyen mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostyiyen mürteza alidiryürü turnam yürü yürügitti katar kalmaz gerişu sinende akan teridoldur ver içeyim zehrihü hü hü hü doldur ver içeyim zehrihey dost hey dost hey dostdoldur ver içeyim zehriturnam vermiş sesiniimamlar çeker yasınıyine kendi devesiniçeken mürteza alidiralidir allahın dostuhü deyip zülfikar kestiselmanı süm bülü destiveren mürteza alidireylen durnam eylen durnam eylen eylengönül bağlar deste destebağdata gönderir destemihmandan bir dolu istesunan mürteza alidirhü hü hü hü hü sunan mürteza alidirgerildi çıktı havaya indi döşenir ovayagüvercin kondu kayayakonan mürteza alidiryürü durnam yürü yürügitti katar kalmaz gerişu sinen akan teridoldur ver içeyim zehrizülfikar kemer var belindegaziler yürür sağı solundamirac-ı muhammed yolundagiden mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostgiden mürteza alidirhü hü hü hü hü giden mürteza alidireylem turnam eylem turnam eylem eylemgetür ahret ağızınıaşık çeker yazığınımuhammedin yüzüğünüyutan mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostyutan mürteza alidirhü hü hü hü hü yutan mürteza alidircennetin yemişi elmasarar benzimi sormaşah hatayım gafil olmagelen mürteza alidir
başım açık yalın ayak yürüttünsen merhamet eyle lebbi balım yaryüreğimi ceviz gibi çürüttünsenin aşkın büktü kaddi dalım yarçektirme cefalar yandırma narayitirdim aklımı oldum divaneköşeyi vahdette koyma avaredarul aman cemalettin velim yarsıtkı yakma ömrüm kalu kıl ilehazine bulunmaz kuru fal ileyırtık gömleğ ile eski şal iledaha böyle nasıl olur halım yarkerbela çölünden sakin mi geldinne yaman firgatli ötersin turnamimam ali katarına uyubankırkların semahın tutasın turnamkırklar senin ile biledir bileyedilerin kanın komayın kollarol hızır nebiden yardımcın olagüruhu naciye eresin turnamalini avazı sende bulundune yaman ötersin bağrım delindio pirden bir haber alda gel şimdigönlümün gamını atasın turnamezel bahar yaz ayları doğandasemah tutup gökyüzüne ağandayavru şahin tellerine değendealim dost dost diye ötesin turnamdedemoğlu durmuş katli niyazaoturmuş kandili bellini çözermecnun leyla için çölleri gezercan ver ki canana yetesin turnam
Tokat/Zile-Murtaza Kurt-Arif MeşhurAbdal Olsam Şallar Giysem AğnimeGezen Abdallara (Da Anam) Eş Deli GönülTa Ezelden Aşıkların KalbineDeğer İragipten (Anam) Taş Deli GönülBir Hüsnü Güzele (Anam) Meylimi VerdimKalbimde İkrarımda (Anam) Dilimde VerdimBen Dostu Gördükçe (Anam) Artıyor DerdimAksın Gözlerimden (Anam) Yaş Deli Gönül(Yeldirme)(Ey Dost) Sen Özümü Erenlerden AyırmaZamane Halkına Sırrın DuyurmaAlem Sele Gitmis Yanıp KayırmaSen Kendi Sevdana Coş Deli Gönül
61- Gelmiş İken Bir Habercik SorayımGelmiş İken Bir Habercik SorayımNiçin Gitmez Yıldız Dağı DumanınGerçek Erenlere Yüzler SüreyimNiçin Gitmez Yıldız Dağı DumanınAlçağında Al Kırmızı Taşın VarYükseğinde Turnaların Sesi VarBen De Bilmem Ne Talihsiz Başın VarNiçin Gitmez Yıldız Dağı DumanınBenim Şah'ım Al Kırmızı BürünürDost Yüzün Görmeyen Düşman BilinirYücesinden Şah'ın İli GörünürNiçin Gitmez Yıldızdağı DumanınEl Ettiler Turnalar BazlaraDağlar Yeşillendi Döndü YazlaraÇiğdemler Taşınsın Söylen KızlaraNiçin Gitmez Yıldız Dağı DumanınŞah'ın Bahçesinde Gonca Gül BiterAnda Garip Garip Bülbüller ÖterBunda Ayrılık Var Ölümden BeterNiçin Gitmez Yıldız Dağı DumanınBen De Bildim Su Dağların SahisinGerçek Erenlerin NazargâhısınAbdal Pir Sultan’ın SeyrangâhısınNiçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın
62- İki durnam gelirde dost elinde
Evrilir cevrilirde döner göllerdeAli yar Ali yar Ali yar Ali yar cab pire gurbanGokmazki avcı var deyil yallarda can pire gurbanMuhabbet getirir dost dillerindeMuhabbet getirir dost dillerindeGokmazki avcı var deyil yallarda can pire gurbanSakının durnalar durum kısıdırHoyraz durur cocuklar üşüdüAli yar Ali yar Ali yar Ali yar cab pire gurbangonup göçmek evliya isidirgonup göc ki söylensin dillerde can pire gurbangonup göçmek evliya isidirgonup göc ki söylensin dillerde can pire gurbanmusa eroglu
63- TUNCELİ TURNA SEMAHI
Semah Dönen Turnalara'Kaldır kaldır kollların kaldırÇek yayını okluğun doldurİki kaşın arasında Hakka giden doğru yoldur ,doğru yoldur Şah Hatayi'm hana söylerSırrını süphana söylerBu yola göğnü olmayanYüzbin defa mana söylerTurnam gider düzüm düzümKanadı boynundan uzunTurnam benim iki gözümDost Ali Dost Ali DostDost, turnam handan gelirsinHangi diyarda kalırsınHangi bağın gülüsünHangi Bahçenin bülbülüsünAl durnam al durnamKanatlarını sal durnamEylen size bir haberDumanın kanadı yeşil Kanadı boynan(boynuna)dolaşırAşkından cihana düşürDost Ali dost Ali dostTurnam handan gelirsinHangi diyarda kalırsınHangi bağın gülüsünHangi Bahçenin bülbülüsünAl durnam al durnamKanatlarını sal durnamEylen size bir haberYöre:TunceliAğırlama :Şah HatayiYeldirme :Anonim
Bismişah Allah AllahHü Allah hü eyvallahSecde haktır Adem'eSeyrangahız alemeEl ele el Hakka dedik,Geldik bu demeKursanlar tığlanıp gülbenk çekildiGaflet uykusundan uyana geldimDört kapı sancağı anda dikildiÜryan büryan olup meydana geldimEvvel eşiğine koydum başımıİçeri aldılar döktüm yaşımıErenler yolunda gör savaşımıCan baş feda edip kurbana geldimOl deme uyandı batın çerağıRehberim boynuma bend etti bağıÜç adım ileri attım ayağıKoç kurban dediler inana geldimDört kapı selamın verip aldılarPirin huzuruna çekip geldilerEl ele el Hakka olsun dedilerHenüz masum olup cihana geldimPirim kulağıma eyledi telkinŞah-ı Vilayete olmuşuz yakınMezhebim Ca'fer -i sadık-ül metinAllah dost eyvallah peymana geldimYüzüm yerde özüm darda durmuşamMuhammed Ali'ye ikrar vermişemSekahüm hamrini anda görmüşemİçip kana kana kestane geldimYolumuz on iki İmam'a çıkarMürşidim Muhammed Ahmed-i MuhtarRehberim Ali'dir sahip-ZülfikarKulundur Şahi'ya divana geldim(Yeldirme)Şah-ı merdan hüruc ettidüldüle oldu süvariMazlumun carına yettiAli'm saldı zülfikarıBir Hacı Bektaş var idiAli misali yar idiMürkirler görmez kör idiYürüttü cansız duvarıMuhyiddin kaynadı taştıGel beri gel tanrı dostuBu idi sözümün kastıHaktan ayrı görme yari
Isparta Gönen ilçesi Gümüşgün Köyünün semah sözleriSEMAH I ÇAĞIRMA
Gül ağacı açılır ucuBir ev sahibi ile gül bacıÇıksın bu meydana niyaz eylesinDöksün günahını semah eylesinA şahım erenler semah eylesinYürü güzel yürü yolundan yürüAğustos ta erir yaylanın karıNe de güzel olur erkanın gülüO da sevdiğine sazılan gelirKaldır kollarını çimeni yeşilGirdiğin erkandır kendini devşirEvlerine vardım da dopdolu nurdanBiz de bunu böyle aldık uludanHetayinim eydir ey şahı merdanMerdan merdan merdan da şahım Ali’dirII ÇAĞIRMAAçılsın kapılar şaha gidelimAçılsın kapılar şaha gidelimBaşına bürünmüş ol yeşil çemberKoynuna doldurmuş mis ile amberKabenin bünyadı Halil PeygamberÇalmış kalemini mim üstüneIII ÇAĞIRMA
Aş kazanı kaynadalımİsteyikli canları oynadalımYürü güzel yürü yolundan yürüAğustos ta erir yaylanın karıNe de güzel olur erkanın gülüO da sevdiğine sazılan gelirKaldır kollarını çimeni yeşilGirdiğin erkandır kendini devşirEvlerine vardım da dopdolu nurdanBiz de bunu böyle aldık uludanHetayinim eydir ey şahı merdanMerdan merdan merdan da şahım Ali’dir
66- Sabah seherinde cümbüşe geldim
Dağlar ya Muhammet Ali çağırırBülbülün feryadı bağrımı deldiGüller ya Muhammet Ali çağırırFid verilmiş göçte uçan kuşlaraBakmazmısın gözden akan yaşlaraSular başını vurmuş taştan taşlaraÇağlar ya Muhammet Ali çağırırGökte çarkı felekte semah dönüyorTalip olan mürşidinden kanıyorKandiline bir nur inmiş yanıyorYanar ya Muhammet Ali çağırırDertliler gelmiş derman isterlerDertli hasta gelmiş derdini üstelerYarasına merhem çalan ustalarSağlar ya Muhammet Ali çağırırEYDİR HETAYİNİM vardır aşağıAşık olanların yanar ışığıHasan Hüseyin’in uyur beşiğiUyurdu ya Muhammet uyardı Ali
Turnam ne diyardan gelirsin yalnızÇamlı beli aştınız mı turnalarOn iki imamlara uğrar yolumuzKaradeniz’i geçtiniz mı turnalarTurnam turnam a güzel turnam Sen olmayınca ben burda durmamGüzel severiz usuldur boyuKaradır kaşları tatlıdır diliEyilsek Muhammet kalksak ya AliEyleninde haber verin Ali’denTurnam turnam a güzel turnam Sen olmayınca ben burda durmamHayal hayal olmuş dostun elleriAkla göyüm sokunmuştur telleriHaktan gelmez oldu pir selamlarıEyleninde haber verin Ali’denTurnam turnam a güzel turnam Sen olmayınca ben burda durmamBizim evlerimiz gayipte sırdaYezidin gözüne çekilir perdeTiflis derler alâ şanlı bir köydeÜç gün mihman oldunuzmu turnalarTurnam turnam a güzel turnam Sen olmayınca ben burda durmamHETAYİNİM eydir ağılar aldımErenler yanında lezzetin tattımBin doksan da bir sevdaya uğradımNe olduğumu bilemedim turnalarTurnam turnam a güzel turnam Sen olmayınca ben burda durmam
iki turnam gelir başı çığalı birisi muhammet demişiz bellibiri imam ali titretir heyberieylen turnam eylen ali misin senyoksa hacı bektaş veli misin sen. iki turnam gelir rengi yemyeşil biri imam hasan ol paki nakibiri imam hüseyin cennette bir güleylen turnam eylen eylenali misin sen yoksa hacıbektaş velimisin sen,,iki turnam gelir rengi kırmızıbiri imam zeynel edem niyazıbiri imam bakır sürelim yüzü eylen turnam eylen eylenali misin sen yoksa hacıbektaş veli misin sen..iki turnam gelir rengi beyazdırbiri taki naki zikri niyazdırbirde askeri mehdi rengi hicazdıreylen turnam eylen eylenali misin sen yoksa hacıbektaş veli misin sen..görnes yöresi
69- Ne sorarsın behey gafil
Ne sorarsın behey gafil
Aşığım Kalu beladan. Varsın üflesin İsrafil, Aşığım Kalu Beladan. Aşk ile bildim kendimi, Aşk ile yıktım bendimi, Aşk ile yendim fendimi, Aşığım Kalu Beladan. Aşkın dolusunu içtim, İçip de kendimden geçtim. Sevgi gömleğini biçtim, Aşığım Kalu Beladan Aşk ile kemalı buldum, Aşk ile seyrana geldim, Aşkın meyi ile doldum, Aşığım Kalu Beladan Aşk sırattan İnce'yimiş, Aşk taze bir goncayımış. Aşk her daim genceyimiş, Aşığım Kalu Beladan
70- İnsan olmaya geldim
İkilik kinini içimden atıpÖzde ben bir insan olmaya geldimTaht kuralı Ariflerin gönlüneSözde ben bir insan olmaya geldimSerimi meydana koymaya geldim
Meğerse aşk imiş canın mayasıOna mihrabımış kaşın karasıHakkın işlediği kudret boyasıYüzde ben bir insan olmaya geldimBütün mürşidlerin terif ettiğiSadıkların menziline yettiğiEnbiyanın Evliyanın gittiğiİzde ben bir insan olmaya geldimBen de bir zamanlar baktım bakıldımNice yıllar bir kemende takıldımO aşkı mecazla yandım yakıldımKözde ben bir insan olmaya geldimSüregeldim aşk meyini içerekHer bir akı karasından seçerekVarlık dağlarını delip geçerekDüzde ben bir insan olmaya geldimGör ki Nimri Dede şimdi neyleyiGerçek aşkı her gönüle söyleyiHer türlü sefaya veda eyleyiSazda ben bir insan olmaya geldim
Ceylan Gözlerine Kurban Olduğum
Ceylan Bakısına Kurban Olduğum
Sallanma Karsımda Öldürme Beni
Ah Gülüm Gülüm Yürüsene Yavrum
Ah Gülüm Gülüm Gülsene Canim
Mecnun Edip Beni Düşürdün Çöle
Kerem Gibi Burda Da Yandırma Beni
Ah Gülüm Gülüm Gülsene Canım
Bu Kadar Sallanma Öldürdün Beni
Ölürüm Unutmam Sevdiğim Seni
Bırakın Sallansın Nazlı Gelini
Güzelin Döndüğü Meydan Övünsün
Aglar da gezerim daglar basindaBeni bos yerlere aglatma AliDegirmenler doner gozum yasindanKurumus caylarda caglatma AliCevrin bana miydi yoksa yare miHancer vurup sizilatma yaremiSah Huseyin icin sar bu yaremiYarami ellere baglatma AliBunca dert verdin de bin dahi yeterBahcede bulbuller sakiyip oterBunca aglattigin veliyi yeterYaram acip kanim caglatma Ali
Ezel bahar geldi kalkin gidelimAyrilik cetindir nasil edelimGelin ey erenler seyran edelimGonul havasi var garip bulbulun
Gul bitince o da bile bitiyor Gule asik olmus yar yanip tutuyorSeher vakti garip garip otuyor Ne guzel sesi var garip bulbulun
Bulbul sirrin yad ellere soylemeBelli basli bir yaylayi yaylamaAli'm asik ona inkar eylemeSevdali basi var garip bulbulun
Geldim su alemi islah edeyimOzumu meydanda gordum sonradanZaman mahlukuna meylimi verdimSermayemden zarar gordum sonradan
Su zalimin kara kara yuzleriYaramiza yaramadi tuzlariIki dilli su cahilin sozleriDurdukca kar etti canan sonradan
Geldi bizim ile sevdi sevistiAl kadeh ver kadeh doldurdu ictiSadik yarim diye yeminler ictiOzu curuk imis duyduk sonradan
Onume bir cigir geldiIndim gittim sehr icindeArifler bir dukkan acmisNe ararsan var icinde
Var dukkana pazar eyle Hismin coktur hezar eyleAya gule nazar eyleAy Ali'dir nur icinde
Ay ali gün Muhammed (?)Okunur doksan bin ayetBaliklar da suya hasret Carki doner gol icinde
Yuce dag basinda bir kus ucurdumBen meylimi bir guzele dusurdumDuydum nazli yari yad eller almisVallah dostlar ben aklimi sasirdim
Yuru guzel yuru yolundan kalmaHer yuze guleni dost olur sanmaOlumden korkup da sen geri donmeYigidin alnina yazilan gelirYuru guzel yuru yol alamazsinAzrail olsan can alamazsinHele sen dunyayi kalbura koysanBenden muhabbetli yar bulamazsin
Sular olsam yeraltindan akmayimYarim senden gayrisine bakmayimEger senden baskasina bakarsamYedi sene doseklerden kalkmayim
Yoru dilber yoru omrumun variEridi kalmadi daglarin kari
Aşağıdan Gelen Telli Turnam
İçinizde Telli Turnam Yok BenimYarandan Yoldaştan Soran OlursaYine Sol Yanımda Derdim Çok BenimGidiyorum Gayrı Gül Benzim SolukOd Düştü Sineme Yanıktır YanıkÖlüm Allah Emride Zalim AyrılıkHangine Yanayımda Derdim Çok BenimPir Sultan Abdal’ım Da Dost Kırklar YedilerBu Yolu Erkani Da Acanım ....Herkes Sevdiğini De Bile DedilerHangine Yanayım Derdim Çok Benim
kırat bu dağları aşmalı bugünaşıp dost eline de düşmeli bugünvücudun şehrine de girmeli bugündostun hatırını da sormalı bugünhas nenni nenni de dost nenni nennieylenin turnalar bende geleyimgüzel yüzlü o pirimin aşkına has nenni nenni ha dost nenni nennieylenin turnalar da bende varayım dahaber sorayım da yoldaş olayımturnam kanadım alasayamadım indim göleyedi mi sekiz mi olaturna ben avcı değilemcana kıyıcı değilemhas nenni nenni nennidost nenni nenni nenni
79- Kaldır kaldır kollar kaldır
kaldır kaldır kollar kaldırhak için bir semah eylehey dost hey dost hey dost hey dosthak için bir semah eylehü hü hü hü hak için bir semah eylebe erenler be gazilergelen mürteza alidiryezide batın kılıcıçalan mürteza alidirhü hü hü hü çalan mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostçalan mürteza alidiralaça indirmiş özünühakka bağlamış özünükırklar ile bir üzümüyiyen mürteza alidirhü hü hü hü yiyen mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostyiyen mürteza alidiryürü turnam yürü yürügitti katar kalmaz gerişu sinende akan teridoldur ver içeyim zehrihü hü hü hü doldur ver içeyim zehrihey dost hey dost hey dostdoldur ver içeyim zehriturnam vermiş sesiniimamlar çeker yasınıyine kendi devesiniçeken mürteza alidiralidir allahın dostuhü deyip zülfikar kestiselmanı süm bülü destiveren mürteza alidireylen durnam eylen durnam eylen eylengönül bağlar deste destebağdata gönderir destemihmandan bir dolu istesunan mürteza alidirhü hü hü hü hü sunan mürteza alidirgerildi çıktı havaya indi döşenir ovayagüvercin kondu kayayakonan mürteza alidiryürü durnam yürü yürügitti katar kalmaz gerişu sinen akan teridoldur ver içeyim zehrizülfikar kemer var belindegaziler yürür sağı solundamirac-ı muhammed yolundagiden mürteza alidir
hey dost hey dost hey dost hey dostgiden mürteza alidirhü hü hü hü hü giden mürteza alidireylem turnam eylem turnam eylem eylemgetür ahret ağızınıaşık çeker yazığınımuhammedin yüzüğünüyutan mürteza alidirhey dost hey dost hey dost hey dostyutan mürteza alidirhü hü hü hü hü yutan mürteza alidircennetin yemişi elmasarar benzimi sormaşah hatayım gafil olmagelen mürteza alidir
80- Başım açık yalın ayak yürüttün
HUBYAR SEMAHI
Evvel erkan ile evvel yol ileGelsin hizmet ehli hizmet eylesinYaradanım yardım etsin kuluna Gelsin hizmet ehli hizmet eylesinDolduğumuz evler dol'olsun nurdanBizde böyle gördük uludan pirdenYardımcımız olsun ol Şah-ı MerdanEylesinler erenler semah eylesinSemah eyleyenler haslar hasıdırSemah eylemeyen Hakk'ın nesidirAbdal Pir Sultan'ım er nefesidirEylesin erenler semah eylesin Muhammed Mustafa HalillullahtırŞu dünyada baki kalan Allahtır
82- Abdal Olsam Şallar Giysem Ağnime
83- Seherde bir baga girdim
Seherde bir bağa girdim Ne bağ duydu ne bağbancı El sundum güllerim derdim Ne bağ duydu ne bağbancı Bağın kapusunu açtım Sandım ki cennete düştüm Yar ile tenha buluştum Ne bağ duydu ne bağbancı Seherin bülbülü öttü Öttü de murada yetti Teslim Abdal yükün tuttu Ne bağ duydu ne bağbancı Teslim Abdal / RUHİ SU
Ceylan bakisina kurban oldugumSallanma karsimda oldurme beniAh gulum gulum yurusene yavrum Ah gulum gulum gulsene canim
Mecnun edip beni dusurdun cole Kerem gibi burda da yandirma beni Ah gulum gulum yurusene yavrum Ah gulum gulum gulsene canim
Bu kadar sallanma oldurdun beniOlurum unutmam sevdigim seni Ah gulum gulum yurusene yavrum Ah gulum gulum gulsene canim
Birakin sallansin nazli geliniGuzelin dondugu meydan ovunsun Ah gulum gulum yurusene yavrum Ah gulum gulum gulsene canim
Ezel bahar geldi kalkin gidelimAyrilik cetindir nasil edelimGelin ey erenler seyran edelimGonul havasi var garip bulbulunGul bitince o da bile bitiyor Gule asik olmus yar yanip tutuyorSeher vakti garip garip otuyor Ne guzel sesi var garip bulbulun Bulbul sirrin yad ellere soylemeBelli basli bir yaylayi yaylamaAli'm asik ona inkar eylemeSevdali basi var garip bulbulun
Geldim su alemi islah edeyim
Ozumu meydanda gordum sonradanZaman mahlukuna meylimi verdimSermayemden zarar gordum sonradanSu zalimin kara kara yuzleriYaramiza yaramadi tuzlariIki dilli su cahilin sozleriDurdukca kar etti canan sonradan Geldi bizim ile sevdi sevistiAl kadeh ver kadeh doldurdu ictiSadik yarim diye yeminler ictiOzu curuk imis duyduk sonradan
88- Miraçlama
Geldi çağırdı CebrailHak Muhammet MustafayaHak seni miraca okurDavete kadir hüdayaEvvel emanet budur kiPiri rehberi tutasınKadim erkana yatasınTarikiyle mustakimeVardı kırklar makamınaOturuban oldu sakinCümleside secde kıldıO hazreti emrullahaMuhammet sürdü yüzünüHakka teslim etti özünüCebrail verdi üzümüHasan Hüseyin ol şahaCümleden ulu yolumuzEldedir küllü varımızBirimize neşter vursanHep birden akar kanımızSelman Şeydulahtan geldiHü deyip içeri girdiBir üzüm tanesin koyduSelmanın keşkullahınaKuduretten bir el geldiEzdi bir engür eylediHatemi parmakta gördüUğradı bir müşkül haleOl şerbetten biri içtiCümleside oldu hayranMümin Müslim üryan büryanHep girdiler semahaMuhammedim coşa geldiTacı başından düştüKemeri kırk pare olduHepsi sardı kırklaraMuhammet evine gittiAli hakı tavaf ettiHatemi önüne koyduDedi Seddarsın ya Ali Şah Hatayim vakıf oldumBen bu sırrın ötesineHakkı inandıramadımÖzü çürük ervahaSöz – Şah Hatayi ( Anonim) 16.YY
Benim Sevdiğimin Şirin Sözleri Büyüdü Sinemde Ne Hallar Oldu Karınca Yükünü Fil Çekmez Oldu Azdı Zaman Azdı Ne Çağlar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ne Çağlar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ya Hızır Ne Çağlar Oldu Talip Gelmez Oldu Pir Nefesine Elin Alıp Gitmez Oldu Yazına Dağlar Sindi Tepeler Gölgesine Büyüdü Tepeler Ne Dağlar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ne Dağlar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ya Hızır Ne Dağlar Oldu Nesimi Yüzüldü Mansur Asıldı Ali Düldüle Bindi Küffar Basıldı Nice Ulu Sular Arktan Kesildi Aktı Kör Pınarlar Ne Çaylar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ne Çaylar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ya Hızır Ne Çaylar Oldu Gönül Turnam Uçtu Gitti Gölünden Bülbül Vazgeçer Mi Gonca Gülünden Abdal Pir Sultanım Çarkın Elinden Dideler Yaş Döktü Kan Ağlar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Kan Ağlar Oldu Ya Hızır Ya Hızır Ya Hızır Kan Ağlar Oldu feyzullah çınar/sivas
Hey Dost , Hey Dost...........Benim TabibimGitme Giden Gitme Sual SorayımOl Nazlı Pirime Benzettim SeniSende Hak Nişanı Vardır GördüğümHak Dediğim Yere Benzettim Seni
Mevlayı Seversen Eylen Dur GitmeAşık Akan Sulara İntizar EtmeBir Kaşları Suna Gözleri SürmeKiprigi Hançere Benzettim Seni Hudey Haydar Hudey Benzettim SeniKapısına Seydullaha VardığımDavasın Derdime Derman Kıldığım Aşkın Havasına Hayran Olduğum O Nazlı Pirime Benzettim SeniEydir Viraniyem Kalu BelayaSofrası Meydanda Bektaş Veli'ye Bir İsmi Muhammet Biri Ali'yeAlüyül Haydar'a Benzettim Seni Hudey Haydar Hudey Benzettim Seni1.Kısım Söz : Virani
Dooost Mecnun Olup Leyla’sını BulanlarGam Keder İstemez Yar Yar Muhabbet İsterZikr Edip Yara Zayi Vermeyen Kul Olup Pirinden İbadet İster Gerçekler Seyreder Hint’ten Yemen'eKafir Zoru Görmezse Gelmez AmanaDört Kitap Okusa Gelmez İmanaO Fani Hüdadan Hidayet İsterGerçeğin Nefesi Yar Yar Eridir Dağı Yalancının Ataşı Eritmez Yağı Muhabbetten Geri Gelenin Çoğu Kimi Seyre Gelir Kimi Et İster Kamil Yanında Cahilin Huyu BulunmazŞeriat Ehline Tarik Çalınmaz Yayan Yürümeynen Menzil AlınmazMenzil Almak İçin Keskin At İsterHudey Haydar Hudey Keskin At İsterArifoğlu Eğri Hacet SöylemezÇirkine Güzel Deme O Huri Olmaz İman Bir Kat Köynekte üşür Eğlenmez İmanın Köyneyi On dört Kat İsterHudey Haydar Hudey On dört Kat İster2.Kısım Söz: Arifoğlu Hay Hay Dost Nenni Has Nenni Şah NenniEzel Bahar Olmayınca Kırmızı Gül Bitmez İmiş Kırmızı Gül Bitmeyince Sefil Bülbül Ötmez İmişDoost Bülbüller Gelir Ötmeye Güle Sarılıp YatmayaBağıban Gulu Satmaya Gül Kadrini Bilmez İmişGel Ey Bağban Satma Gülü Haramdır Parası PuluAğlatma Sefil Bülbülü Gözyaşını Silmez İmiş Yılda Bir Gün Ziyan Olur Dost Yoluna Talan Olur Bazı İnsan Hayvan Olur Hayvan Adem Olmaz İmişDooost Şahatayım Ölmeyince Tenim Turab OlmayıncaDost Dosttan Ayrılmayınca Dost Kadrini Bilmez İmişŞah Hatayi Derleyen: S.Akkiraz
92- Elâ Gözlü Pirim Geldi,
Elâ gözlü pirim geldi,Duyan gelsin işte meydan.Dört kapıyı kırk makamı,Bilen gelsin işte meydan. Hudey,hudey,demler hudey,Hudey,hudey canlar hudey.
Ben pirimi hak bilirem,Yoluna kurban oluram,Dün doğdum bugün ölürem,Ölen gelsin işte meydan. Hudey,hudey,demler hudey,Hudey,hudey canlar hudey.
Şâh Hatayi der sırrınıMeydana koymuş serini,Nesimi gibi derisinYüzen gelsin işte meydan. Hudey,hudey,demler hudey,Hudey,hudey canlar hudey.
Horasandan kalktım sukûn eyledimŞunda kul Yusuf’u görmeye geldimİndim eşiğine niyaz eyledimDergahına yüzler sürmeye geldimNurdan kuşak kuşattılar belimeHak Muhammet Ali geldi dilimeİndim gittim on iki imamların yolunaİmamlar dizarını görmeye geldimDerviş olan bunda hırkasını isterVar ol rehberini mürşide gösterYüküm lail gevherdir bir satan isterKimini alıp kimini satmaya isterHep muhipler mürşidine kapalıDuvarlar lail gevher yapılıBir şehir var 72 kapılıKimini açıp kimini örtmeye geldimKUL HİMMETİM göye kim kimler uçtuOl İdris Peygamber huleler biçtiSuyu suya köprü kurup kim geçtiErenler cemalini görmeye geldim
Enel hak dedik çekildik daraMedet erkan bize doğru yol olduMürşitlerim geldi sual soruyaYardımcımız şahı merdan AliPirimden bir dolu geldi içtiMürşidin ardında vurdu uç diyeKıldan köprü yaratmış geç diyeUğradım üstüne fazla yol olduBir kapı açıldı içeriye girdimHak mizan kul olmuş ben onda gördümBir ayak üstünde bin saat durdumŞunda ilimlerim zızıladı çöl olduEYDİR HETAYİNİM şahların şahıAlnına nur doğmuş alemler mahiBen pirimi gördüm dönmem bir dahaOturağım durağım küllü var oldu
İçmişem bir dolu olmuşam ayıkDüşmüşem dağlara olmuşam geyikSana derim sana sürmeli geyikKaçma benden kaçma avcı değilimAvcı değilem ki düşem izineKaça kaça kanlar indi dizineSürmeler mi çektin konur gözüneKaçma benden kaçma avcı değilimSana derim sana geyik erenler Bize sevda sana dalga verenlerDilerim Mevladan onmaz vuranlarKaçma benden kaçma avcı değilimEyler ŞAH HATAYNİM uçan kaçandanZerrece korkmazik bu tatlı candanGitip davacı olma atana bendenKaçma benden kaçma avcı değilim
Hak Muhammet Ali’den aldım dersimiHak deyip tuttuğum şahtan ayrılmamOn iki imamlardan tuttum rahimiHak deyip tutuğum şahtan ayrılmamMürşidin nefesi hak nefesidirGitme dediğine giden asıdırMürşidin rızası hak rızasıdırHak deyip tuttuğum şahtan ayrılmamHep erenler bir araya derilseAnda aşıklar aşıklara haber verilseAşık er hak gözüyle görülseHak deyip tuttuğum şahtan ayrılmamEYDİR HETAYİNİM hak tuttu elimiZahir de batında hak görür biziGerçek erenlerden aldım haberiHak deyip tuttuğum şahtan ayrılmam
ÖRDEK SEMAHI
Cevahirin almayıncaDara dursam fayda nedir?İkrar versen çare nedir?Eksiğini bilmeyinceDara dursan fayda nedir?İkarar versen çare nedir?Neymişsin sen neymişsinDerin göllerde büyümüşsünBir asılca soymuşsunErkanların gülüymüşsünÖrdeğim nereden gelirsinA canım nereden gelirsinÖrdek ördek yeşil ördekKanatlarını devşir ördekEyleninde haber verin AlimdenSeçerler insanın keminEderler yarenin eminSürelim erenler demiÖrdek ördek yeşil ördekKanatların devşir ördekNeymişsin sen neymişsinDerin göllerde büyümüşsünBir asılca soymuşsunErkanların gülüymüşsünÖrdeğim nereden gelirsinA canım nereden gelirsinÖrdek ördek yeşil ördekKanatlarını devşir ördekEyleninde haber verin AlimdenHASAN’IM şaşma yolundanHakkı zikreyle dilindenFırsat geçince elindenDara dursan fayda nedirİkrar versen fayda nedirÖrdek ördek yeşil ördekKanatlarını devşir ördekNeymişsin sen neymişsinDerin göllerde büyümüşsünBir asılca soymuşsunErkanların gülüymüşsünÖrdeğim nereden gelirsinA canım nereden gelirsinÖrdek ördek yeşil ördekKanatlarını devşir ördekEyleninde haber verin Alimden
Gördüm bir bülbül feryada düşmüşBülbül ne ağlarsın nedir feryadınYoksa gonca güle har mı düşürdünBülbül ne ağlarsın nedir feryadınBülbül seni gördüm feryada düştümZarı efkarınla yandım tutuştumUnuttuğumu bildim serimden geçtimBülbül ne ağlarsın nedir feryadınBülbül söyle derdin nedir bileyimAğladıkça çeşmin yaşını sileyimAf eyle kusurumu kurban olayımBülbül ne ağlarsın nedir feryadınBir dahi bahçene gelip girmeyemCana derman ise gülünü dermeyemSakla sırrını yad ellere demeyemBülbül ne ağlarsın nedir feryadınAy yara karşı etme tenhada ağlaVar zülfin teline gonca gül bağlaİLHAMİ bendeye merhamet eyleBülbül ne ağlarsın nedir feryadın
Ta ezelden bezminde ben seni sevdimMuhammet eyledim candan A SunamMuhammet Ali’yi candan seversenAyırma gönlünü benden A SunamKirpiklerin oktur kemandır kaşıAçıldı sinemde bağrımın başıDedelerim döktü kan ile yaşıVarayım gideyim burdan A SunamBen sana canımı eyledim fedaSeni bana verdi ol gani hüdaFatıma neslimi nedir bu edaBir tel mi kopardım A SunamBen sevmişim gönülden candanHiç senin haberin olmadı bendenFerman mı okur tozdan dumandanDudağın lalinden demden A SunamEY SUNAM gönülden çıkarma beniFeleğimi verir İlhami seniBir dolu kerem et mest eyle beniElinde tuttuğun candan A Sunam
KIRKLAR SEMAHI
Ne güzel yerde meskanımSeni hey de Mürteza AliKudretten gelir huriKanım hey de Mürteza AliSeni seven serden geçtiNamusum anlardan geçtiDevi gördü aklı şaştıÜmüm hey de Mürteza AliYatacağım kerbeladırÇevresi hisar kaledirHer cümleden aladırCanım hey de Mürteza AliAşkıla doldu ya şehrimMihriye de Muhammet yarimVer muradımı koyma muhrumCanım hey de mürteza AliKaleden toplar atıldıYezidin dili tutulduCanım aşkına dükildiCanım hey de Mürteza AliHETAYİNİM emrine fermanSen eyle dertlere dermanCanım aşkına can kurban Canım hey de Mürteza Ali
İlim dergahının kapısını açan
Pirim Hacı Bektaş ben sana geldimGüvercin donunda semaya uçanPirim Hacı Bektaş ben sana geldim Felsefeni rehber kıldım kendimeHiçbir hile düşürmedim kendimeNevşehir'in Hacıbektaş yurdunaPirim Hacı Bektaş ben sana geldimDivanına sazım çalmaya geldimBen pirime mihman olmaya geldimAğlayan özümle gülmeye geldimPirim Hacı Bektaş ben sana geldimKırkların ceminde kazan kaynıyorLokmanın tadına insan doymuyorMisali zezemden içen kanmıyorPirim Hacı Bektaş ben sana geldimGönlümden çıkmıyor Hünkar'ın dağıAşkınla yanıyor yüreğim bağıMurtaza Yalçın'ın en son durağıPirim Hacı Bektaş ben sana geldim
Aşık Mahzuni Şerif - Yöresi Afşin Dem dem dem dem Ali dem'iErenler sürüyor erkanı yoluYa hızır ya hızır ya hızırDem Ali dem demHey erenler bir gül açmış Hicaz'danYaprağı Muhammed Deha'sı AliGönül demden gezer aşk ile nazdanMenzili Muhammed Pervazı AliYa hızır ya hızır ya hızırDem dem dem Ali demTadına doymadım yeşil donununVuran baglarının gonca gülününErenler yolunda Allah çölününMecnun'u Muhammed Leyla'sı AliYa hızır ya hızır Leyla'sı AliDem dem dem dem Ali dem demÇark eyle çark eyleSemah erenlerindirDogru görenlerindirBu yola eğri girmezHak'ka girenlerindir
GİTME TURNAM GİTME ( NERDEN GELİRSİN ) (2)SEN NAZLI CANANA BENZERSİN TURNAMHER BAKIŞTA BENİ MECNUN EDERSİNGÖNÜLDEN MİHMANA BENZERSİN TURNAMKAŞLARINDA MİM DUASI YAZILI HAYDAR YAZILICEMALİNDE TÜRLÜ BENLER DİZİLİSENİ SEVMEYENLER HAKTAN ÜZÜLÜRPİR BALIM SULTANA BENZERSİN TURNAMHAS NENNİ NENNİ DOST NENNİPİR BALIM SULTANA BENZERSİN TURNAM (TERS YÜRÜME YAPILIR.)TURNAM GÖK YÜZÜNDE PERVANE DÖNERDERTLİ AŞIKLARA BADELER SUNARAŞIKLARIN SENDE İNAYET UMARTABİBE LOKMANA BENZERSİN TURNAMYÜRÜDE DİLBER YÜRÜ CANANA YÜRÜBUGÜN BEN PİRİMİ GÖRDÜM GELİR SALINI SALINI (HIZLIYA GEÇİLİR VE İÇE DÖNÜLÜR)SELAMINA KARŞI DURDUM BAĞRIM DELİNİ DELİNİALLAH ALLAH ALLAH ALLAH HUDEY HUDEY HUDEY HUDEYGEL DEDİM YANIMA GELDİ GAMZESİ SİNEMİ DELDİBİR İZZETLİ SELAM VERDİ ALDIM SEVİNİ SEVİNİALLAH ALLAH ALLAH ALLAH HUDEY HUDEY HUDEY HUDEY (2)EYLEN DUR SALLAN DUR TELLİ TURNAM EYLEN DUR (EYLENME YAPILIR)KURU KÜTÜK KURU KÜTÜK YANMAYINCA TÜTER MİAK GERDANDA AK GERDANDA ÇİFTE BENLER BİTER MİVAKTİ GELMEYİNCE BÜLBÜL ÖTER MİÇEKİP GİDER ÇEKİP GİDER BİR GÖZLERİ SÜRMELİHAY HAY HAY HAY ÇEKİP GİDER ÇEKİP GİDER (HIZLIYA GEÇİLİR)BİR GÖZLERİ SÜRMELİ
Yöre: Reşadiye
..........................................................................................................................................................................
(DABF - Feramuz Acar)
Semah Alevilerin geleneksel ‘ibadetsel dansıdır’, bir çeşit ibadet biçimidir. Semah kelimesi; gökyüzü/uzay ve müzik ve sözle öğrenme anlamına gelir. Ayrıca evrende ki her şeyin hareket ettiğini, bir dönüşümden geçtiğini sembolize eder. Semahta insan duygusal bir dünyada uzayı/alemi dolanıp, aradığını yine kendinde bulması sergilenir. Semah normal olarak Alevilerin CEM dedikleri özel toplantılarında (dini törenlerde) dönülür.Alevilikte CEM: CEM ‘birlik’ demektir. Burada ki birlik hem insanin kendini bilmesi, toplumsal dayanışma, alemdeki varlıkların birliğini kapsar. Cem, derneklerde yapılan genel kurullara benzetilebilir. Cem’de tüm üyeler kendilerini görgüye/ toplum içinde sorguya (dara) çektirirler. Bu yönüyle Cem, bir tür halk mahkemesidir.
Alevilerin kişisel sabit, belirli, yer ve zamanda yapılan ibadet şekilleri yoktur. Önemli olan her an (ibadetli) iyi insan olmaya çalışmaktır.Aleviliğin en önemli kurumlarının ve ibadetlerinin basında Cem gelir ve topluluk istediği zaman, uygun herhangi bir yerde yapılabilir.
Cem in kaynağı İslam öncesi eski Türk ve Iran inanç ve bölgede birçok (Budizm,Zerdüş Sümer vs) kültürlerinin İslam la birleştirildiği KIRKLAR MECLİSİ (CEMi) inancına dayanır.. 19 Kadın, 21 erkeğin ve Hz. Ali’nin de olduğu bu Ceme/meclise, Hz. Muhammed Peygamber olarak değil, Hadümül-fukara, fakirlerin hizmetçisi olarak girebilmiştir.. Hizmet Alevilikte en önemli unsurlardan biridir, yola hizmet için girilir, halka hizmet, hakka hizmet olarak kabul edilir.. Bir kaç çeşit Cem vardır. Fakat hepsinin gündeminde, 12 hizmet vardır. 12 hizmetin; sosyal, kültürel, politik, ahlâksal, pratik ve inançsal anlamları vardır. Cem’de kadın erkek, yaşlı, çocuk eşit sayılır, herkes birbirine CAN veya bacı kardeş diye hitap eder. Cem’de 12 hizmetten birisi de semahtır.Alevilikte Semah ve sembolik anlamları: * Semah normalde Cem’de dönülür (dönmek hiçbir şeyin durmadığını ölmediğini hareket edip değiştiğini sembolize der. * Semah, Cem dışında ayrıca; toplumsal içeriği olan toplantılarda ve tanıtmak amacı için dönülebilir. Başka yerlerde düğün, eğlencelerde vs. kurallarına uyulamayacağı için, semah dönülmesi uygun görülmez.* Yüzün üzerinde semah çeşidi vardır, hepsi için geçerli olan, ağır tempoyla baslar, hızlanır ve yavaşlayarak durur. Duyguların/ruhun uçuş ve geri dönüsünü sembolize eder.* Cemde ve Semah dönülürken normalde çırağ/mum yakılır. Bu ışık, bütün alemi hareket ettiren/yaratan ilâhî NUR olarak kabul edilir. Ayrıca alevi/enerjiyi, bilim ve sevgiyi-aşkı sembolize eder.* Semahta kadın ve erkek şarttır, bununda birlik, eşitlik, yaradılış, sevgi, karşıtların birliği gibi çok derin anlamları vardır.* Semah yalın ayak dönülür, duygular dünyasında uçulsa da gerçeğe, doğaya/toprağa bağlılığı sembolize eder. (Oku; benim sadık yârim kara topraktır. A.Veysel)* Semah günlük, fakat temiz elbiseyle dönülebilir, bazı semahlar dışında (üryan semahı) özel elbise gerekmez. Genelde bele, kendini kontrol etmeyi (Eline Diline Beline sahip olmayı) ve sevdiğine (yola) bağlılığı sembolize eden bir kuşak (kemerbest) bağlanır.* Bazı semahlarda avuçlar yer ve gökyüzüne döndürülür, yerle gök arasında (1. kapı hava ve 4 kapı toprak / tanrı ve insan) arasında bağ kurulur.* Gözler genellikle el/avuç içine bakar, bu da aynada kendini (insanda tanrıyı) görmeyi, sembolize eder. (Aynayı tuttum yüzüme Ali göründü gözüme. Nazar eyledim özüme Ali göründü gözüme)* Semahta kalbe, (döşe) götürülen eller, Alevilerin bir tür selamıdır. İçten ve kalpten sevgi ve yola bağlılığı sembolize eder.* Bazı semahlarda eller dairenin dışından içine uzatılır. Bu Haktan, hakkıyla, helâl alıp, halkla ‘yarin yanağından gayrisini paylaşmayı’ sembolize eder.* Bazı semahlardaki figürlerde doğadaki canlı varlıkların (hayvanların, bitkilerin) özeliklerini, emek, sevgi, birlik vbg. çeşitli konuları sembolize eder.Alevilik insanlık yoludur.
(Feramuz Acar)
Alevi-Bektaşi yolunda semahın, Kırklar Meclisi ile başladığına inanılmakta ve Cem sırasında Oniki hizmetten biri olan saz ve söz eşliğinde kadın erkek olarak yapılan hareketleri ifade etmektedir. Tarih boyunca muhafazakar dini anlayış için müzik ve semah dinsel açıdan sakıncalı görülmüştür. Oysa Alevi-Bektaşi yolunda müzik ve semah ibadetin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Semah sırasındaki hareketlerin değişik anlamları bulunmaktadır. Gökyüzünde uçmak, evrenin dönüşü gibi dönmek, turnalar gibi daire şeklinde uçmak ve kanat çırpmak gibi değişik bölümlere farklı simgesel anlamlar yüklenmektedir.
Alevi Ozanlarından Yunus Emre semahı çarkın dönüşüne benzeterek şöyle der:
Aşık Yunus sema ile çarh urur
Bu çarhımızı bozan dünyanın
Ayrıca Pir Sultan Abdal da bir deyişinde şöyle demektedir:
Kırk Budak’ta şem’a yanar
Dolusun içenler kanar
Aşıklar sema döner
Hünkar Hacı Bektaş Veli
Semah, Aleviliğin önemli dini-kültürel unsurlarındandır. İslam’da kadın erkek ibadet olarak müzik ve söz eşliğinde semah dönmesi kabul edilemez bir olgudur. Bu nedenle Semah geleneğinin kökeni gerek Kırklar Cemi ile gerekse İslam öncesi birçok inanç ve gelenekleri ile açıklanmaktadır. Semah aynı zamanda Aleviliğin temel ibadeti olan Cem’in de önemli bir parçasıdır. İlahi bir aşk olarak görülür. Semah seyirlik bir oyun değil, kutsal olarak görülen hareketler bütünüdür. Bunun içindir ki semah edilirken “Seyir için olmaya, Hak için ola” diyerek seslenilir.
Farklı Alevi-Bektaşi yörelerinde farklı semah tipleri ve değişik adları bulunmaktadır. Bunlardan en tanınmışları Kırklar Semahı, Turnalar Semahı, Gönüller Semahı, Kırat Semahı, Hubyar Semahı gibi adlarla bilinen değişik yörelere ait semahlardır.
Semahlar kadın erkek karışık yapılmaktadır. Semahın yöresine ve türüne göre semah edenlerin sayısı da değişebilmektedir. Semaha kalkanlar, uzaydaki gezegenler gibi birbirlerine dokunmadan, daire şeklinde ve karşılıklı durarak semah ederler. Bütün semah türlerinde ortak olan özellik yavaş hareketlerle başlayıp, giderek hızlanmasıdır.
Semah, ağırlama, yürüme ve hızlanma olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Zakir, semah deyişini bu bölümlerin ritmine uygun çalarken, semahçılar da buna uygun olarak hareket ederler. Semah sırasında yapılan el hareketlerinin ve duruş şekillerinin değişik mistik, felsefi anlamları bulunmaktadır. Örneğin: Eller haktan alıp, halka vermek, gökyüzüne ve yere bakan eller 1. kapı hava ile 4 kapı toprağı, kalbe giden eller canı vs. temsil eder.
Semah sırasındaki el, kol hareketlerinin turnalarla da benzeştirildiği görülmektedir. Bunun nedeni halkın turnayı kendi özlemlerini ulaştıran bir can yoldaşı, dertlere çare bulan bir kuş olarak görmesi ve semaha hareketle, sözle turnayı da dahil etmiş olmasıdır. Turna’nın sesi Hz. Ali’nin sesi ile benzeştirilip saygı duyulması bakımından da önemli olup, Alevilerce deyişlerde de özel bir yere sahiptir. Buna deyişlerden şöyle bir örnek verebiliriz:
Gitme turnam gitme
Nerden gelirsin
Sen nazlı canana
Benzersin turnam
Yemen ellerimden beri gelirken
Turnalar O şahı, şahı görmediniz mi?
Hava üzerinde semah dönerken
Aman turnam Aman Alimisin sen
Yoksa Hünkar Bektaş Velimi sin sen.
Ali sevilmez mi, hey, hey deli misin sen.
Yine bir başka semah türü olan Kırat Semahı ile insana sadık bir hayvan olması, rüzgar gibi gitmesi gibi yararlı özellikleri nedeniyle at tasvir edilmiş, ve semaha adı verilmiştir.
Ayrıca Muhammed Ali Semahı, Kırklar Semahı, Abdallar Semahı, Ali Yar Semahı, Hacı Bektaş Semahı gibi türlerde de görüldüğü gibi inanç önderlerinin adlarının da semahlara verildiği görülmektedir. Semah türlerine verilen adlarda bölge ve topluluk isimleri de bulunmaktadır. Şiran Semahı, Hubyar Semahı vb.
Cem İbadeti sırasında gerek Miraçlama okunurken kısa ve gerekse Miraçlamadan sonra semah hizmetinin yapıldığı. Bazı yörelerde Cem sonunda da Semah edildiği görülmektedir. Zakirin deyişi ile meydana çıkan semahçılar niyaz ederek semaha başlarlar. Ağırlama, yürüme ve hızlanma bölümlerinin ardından, birliğe dönüp Dede’nin karşısında duaya dururlar. Dede örneğin şöyle dua verir:
Bismişah.. Semahlar saf ola, dertler def ola, Hak-Muhammed-Ali muradımızı vere, varlığımıza birliğimize bir olmamıza merhaba. Semahçılar merhaba der. Dede: “Bismişah.. Ya Hak... Hayır hizmetleriniz kabul ola. Muratlarınız hasıl ola. İsteğinizi, dileğinizi Hak, Muhammed, Ali vere. Döndüğünüz semahlardan hayır hasenat göresiniz. Ebu Zerr-Gıfari’nin Hz. Fatıma’nın hüsn-ü himmeti üzerinizde ola. Aliyye’l Murtaza Kırklar semahına kaydede. Gerçeğe Hü...” Bu duanın ardından semahçılar yerlerine otururlar.
Alevi semahları ve semah gerçeği... Kaynak : Yrd. Doç. Dr. BATTAL ODABAŞI
Yemen ellerinde beri gelirken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Havanın yüzünde semah dönerken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Şah’ım Hayber kalesini yıkarken Nice Yezit helak olur bakarken Muhammet Miraca ol dem çıkarken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Kim gördü derya da balık izini Eğildi ol öptü kasrın tozunu İşidin Ali’nin hop avazını Turnalar Ali’mi görmediniz mi Havanın yüzünde semah dönerken O kırkların şarabından içerken Muhammed’in gül reyhanın saçarken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Şah Hatayi eder mi gedayi? Dilim zikr eyledi gani Mevlayı On İki İmam nesli Abayı Turnalar Ali’mi görmediniz mi ŞAH HATAYİ Alevilikte SEMAH Alevilerin temel ibadeti olan cem ayinlerinin ayrılmaz bir parçası da semah dönmektir.Semah cemin belli bir aşamasında bağlama esliğinde kadın ve erkek canların, çalınan ezgiler esliğinde birlikte yaptıkları dinsel törenlerdir.Semah dönmek, cem ayini içinde yapılan 12 HIZMET'ten birisidir. Cem ayini sırasında törenin bazı bölümlerinde ve özellikle son bölümünde Dede’nin işareti ile kadın ve erkek canlar semaha kalkarlar. Semah dönen canlar duygunun, sevginin, askın dorukta olduğu bir duygulu an yasarlar. Semah dönenler adeta kendinden geçercesine büyük bir aşkla, sevkle, huzur içinde ayrı bir dünyaya yolculuk edercesine, izleyen canları da büyüleyecek tarzda, ibadet ederler.Alevilerin döndükleri semahı onların ibadeti olan Cem ayinlerinden ayrı düşünmek ve incelemek yanlıştır..Aleviliğin kutsal kitabi olan İMAM CAFER BUYRUĞU ve halk arasında yasayan mevcut inançta semah 12 HIZMET'ten biri olarak yapılır. Aleviler, semahın kaynağının Miraç`ta yapılmış olan KIRKLAR CEMİ' nden kaldığına inanırlar. Bu kaynağı bilmeden cem ve semah anlaşılmaz. ' SEMAH ' SÖZCÜĞÜ VE SEMAH'DA GİYSİ: Arapça ' Sema ' köküne dayanan semah SÖZCÜĞÜ Türkçe’ye 'sema ' yada 'semah ' biçimlerinde iki ana söylenişe ayrılır. Her söyleniş birbirinden ayrı iki farklı özellikte uygulanır. Sema, Mevlevi ya da bazı Sünni tarikatlarında, semah ise Alevilerin dinsel törenlerinin bir parçasıdır. Mevlevi Semai ile Alevi Semah’ın ayırt edici özelliği dönenlerin Mevlevilerde sadece erkekler olmasına karsın, Alevilerde kadın ve erkek canların birlikte dönmeleridir. Mevlevilerdin sema’ının müziğini esas olarak Türk Sanat Müziği besteleri oluştururken, Alevi semahlarındaki müziği halk müziği ritimleri oluşturur. bağlama belirleyici olmasına karsın Cepçi Alevilerde cemde 12 çalgı bulunur. semahın belli sayıda kişilerce dönülmesine özen gösterilir. 2,4,6,8,10,12 olduğu gibi 3,5,7,12 gibi şayi kümelerine denk düşürülmeye çalışılır. Bu sayıların kutsallığına inanılır. ' Üçler ', ' Besler ', 'Yediler ', Onikiler ' den yardim ve şefaat beklenir. Semah dönülürken canların üstündeki giysiler son yıllardaki folklor giysileri gibi özenle hazırlanmaz. Halkın özel günlerde giydiği temiz ve bakımlı elbiseler giyilir. Giysilerde yerel ayrıcalılar görülür. bazı yörelerde semah dönülürken erkekler şapkayı çıkartırken, bazı yörelerde basları acık dönerler.Ayaklar genelde çıplaktır. Kurallarda biçime değil öze önem verilir. CEM'DE SEMAH, SEMAH'DA FİGÜRLER: Canlar cem ayininin belli bir yerinde semaha kalkınca DEDE’YE niyaz ederler. Semah dönüldüğü sırada herhangi bir kösede bulunan dede makamına (post`a) asla sırt dönülmez. Hiç bir semah türünde el ele tutulmaz. Semahta esas figürler el ve ayak figürleridir. Eller ve kollar turnanın uçuşunu simgelerler. En çok görülen figür ise sağ elin ayası yukarıda, sol el de yere dönüktür. Bu figür; ' Hak'tan alınanın halka verilmesini ' simgeler. Semah dönülürken semahı bozucu davranışlar hös karşılanmaz; çünkü semah seyir için değil,hak için dönülür. Semah dönenlerin ritmini izleyenler de ' Allah, Allah ', ' Ya Sah ', ' Semahımız saf ola, günahlar af ola ' gibi ifadelerle katılırlar. SEMAH TÜRLERİ Anadolu’da Aleviliğin yaklaşık 8 yy.lık tarihi var. Anadolu da bir dizi uygarlık yaşamış. Kimi uygarlıkların izleri kaybolmuşken kimi henüz yanı başımızda yaşıyor. Ülkemiz çok renkli bir kültüre sahip.Bu durumdan Aleviliğin de nasibini almaması olası değil. İşte Anadolu da ki alevi semahlarının çeşitliliği kültürel izlerin semahlara şu yada bu tarzda yansımasıdır. Biçimde Alevilerin cem ayinlerinde ve semahlarda bazı farklılıklar almasına rağmen özü birdir. Semahlara değişik yörelerde değişik adlar verilmesinin nedeni bu özellikte aranmalıdır. Bu kısımda sizlere bildiğimiz semah türlerinin bir kaçının sözlerini vermek istiyorum. BAZILARININ ADLARI Ali nur semahı Kırat semahı Turna semahı Kırklar semahı Gönüller semahı Ya Hızır semahı Alaçam semahı Nevruz semahı Çapraz semahı Çorlu semahı Dem geldi semahı Ladik semahı Çark semahı Yatır semahı Muhammet Ali semahı Cebrail semahı Çoban baba semahı Şiran semahı Erzincan semahı Habuyar semahı Sarıkız semahı Kırat semahı Hacı Bektaş semahı Fethiye semahı Silifke kırtıl semahı TURNA SEMAHI Yemen ellerinde beri gelirken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Havanın yüzünde semah dönerken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Şah’ım Hayber kalesini yıkarken Nice Yezit helak olur bakarken Muhammet Miraca ol dem çıkarken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Kim gördü derya da balık izini Eğildi ol öpdü kasrın tozunu İşidin Ali’nin hop avazını Turnalar Ali’mi görmediniz mi Havanın yüzünde semah dönerken O kırkların şarabından içerken Muhammed’in gül reyhanın saçarken Turnalar Ali’mi görmediniz mi Şah Hatayi eder mi gedayi? Dilim zikr eyledi gani Mevlayı On İki İmam nesli Abayı Turnalar Ali’mi görmediniz mi ŞAH HATAYİ SEMAHLAR HAKKINDA GENEL BİLGİ Alevi dinsel oyunlarını halk, ''semah, samah, zamah'' gibi yerel sözlerle adlandırır. Semah katı kurallara sokulmamıştır. Bu, onun değişimini ve çok çeşitli dallara ayrılmasını sağlamıştır. Böylece çeşitli semah türleri doğmuştur. Semahlar kentlerde kadının baskı ve peçe altında tutulduğu dönemlerde bile kadın erkek birlikte oynanır. Bu, doğa ile insanın zorunlu uyumundan kaynaklanır. Semahlar kökende göçebe toplumun dinsel oyunudur. Göçebe toplumlarda ise kadın erkek ayrımı yerleşiklerdeki gibi katı kurallarla ayrılmaz. Doğa, kişiyi günlük yaşamın her kesiminde ve dinsel törenlerde eşit kılar. Böylece semahlar kadın ve erkeklerin birlikte oynadıkları oyun durumuna girer. Yalnız erkeklerce oynanan semah türü neredeyse yok gibidir. Salt erkeklerce oynanan semah türüne Sivas, Malatya, Tokat çevresinde oynanan 'Ya Hızır' semahı örnek verilebilir. Oysa bu semahın da kadın erkek karışık oynandığı olur. Yalnız kadınlarca oynanan semahlar oldukça çoktur. Karışık yapılan semahlarda kadın ve erkek sayısının birbirine yaklaşık olmasına çalışılır. ''Çark'' semahında olduğu gibi kimi semahların yalnız kadınlarca oynanması kural haline gelmiştir. Semahlarda yerel ayrılıklar çok görülür. Bunun kökeni de göçebe toplum yaşam biçiminin devingenliğinden kaynaklanır. Gerektiğinde kurallar yaşam biçimine göre düzenlenir. Ya da yeni kurallar konur. Semahların başlangıcı, oynanışı ve bitiminde görülen bölgesel ayrılıklar biraz da buradan kaynaklanır. SEMAHTA KİŞİ Semahların belli sayıda kişilerce oynanmasına özen gösterilir. Bektaşi semahlarını anlatan kaynaklar, semahların 2-4-6-8-10-12 kişilik öbeklerce yapıldığını bildirirler. M. Tevfik Oytan semahın başlangıcını şöyle anlatır: 'İlk önce dört can semaha kalkar. Bu ilk semah açılış semahı olduğu için mürşit ve cem erenlerinin tümü ayağa kalkarlar.'' Aynı sayılar Vahit Lutfi Salcı, Bedri Noyan gibi yazarlarca da verilir. Ancak Alevi semahlarının daha çok 3-5-7-9-12 kişilik öbeklerce yapıldığı gözlenir. Gerçekten Aleviler arasında bu sayılara çok önem verilir. Bu sayıların kutsallığına inanılır. Bu sayılar hayırlı dualar durumunda olan gülkbenklerde de anılır. ''Üçler, beşler, yediler, onlar, ikiler'' den yardım ve şefaat dilenir. Son yıllarda semah oyunlarını konu edinen incelemelerde semah oyuncularının sayılan olarak bu sayılar gösterilir. Bizim halktan öğrendiğimiz sayılar da çok kez bu sayıları doğrular durumdadır. Bu durumda semahçıların sayısında bir değişiklik söz konusudur. Vahit Lutfi Salcı, M. Tevfik Oytan. Bedri Noyan gibi Bektaşi tarikatının içinden gelen kişilerin böyle bir konuda yanlış yapmış olmaları düşünülemez. Büyük olasılıkla semahçı sayısındaki bu ayrılık. Alevi ve Bektaşi semahlarından kaynaklanır. Bektaşilerin ve Alevlerin bir bölümü birinci sayılarla. Aleviler ise ikinci sayılarla semah ederler. Ayrıca on altı kişilik, kırk kişilik ve daha kalabalık toplulukların yaptıkları semahlar vardır. On altı kişilik semahın oynanış biçimi başkadır. Dörder kişi karşılıklı dizilirler. Çaprazlama oynarlar. Kırk kişilik semah ise Fethiye Tahtacıları arasında kadir geceleri yapılır. Yeniden doğuşu canlandıran kırklar olayının anısına dayanır. Ama bu semahın kapalı yerde yapılması zordur. Nitekim çok kalabalık öbeklerce oynanan Yatır Semahları da böyledir. SEMAHTA EZGİ Semahların ezgisi halk müziğinden kaynaklanır ve türkülüdür. Türkü ile oyun iç içedir. Yörelere göre ezgilerde, vuruşlarda ayrılıklar görülür. Semah ezgileri genellikle 5-7-9 aksak vuruşlu ya da çift vuruşlu havalardır. Ezgiler genellikle bağlama ve keman ile çalınır. Vurmalı ve cafcaflı sazlar kullanılmaz. Böylece oyunun kutsallık işlevi korunmuş olur; Çepiniler de cemde kesinlikle on iki çalgı bulunur. Bu on iki saz aynı türden olabileceği gibi değişik türlerden de olabilir. Semahlar bu on iki çalgı ile çalınır. Tahtacı cemlerinde ise en az iki, en çok on iki çalgı bulundurmak töredir. Genelde Çepini cemleriyle Tahtacı cemleri büyük benzerlik gösterir. Ezgi ve vuruşlarda yörelere göre ayrımlar görülür. Sözgelimi Sıraçlar Köpoğlu havası ile semahın yeldirme bölümünü oynarlar. SEMAHTA GİYSİ Semah yapılırken semahçıların üzerindeki giysiler çok renkli ve değişiktir. Daha doğrusu halkın günlük, bayramlık giysisidir. Belli bir kalıp söz konusu değildir. Erkekler de bacılar da temiz giysileri ile semah yapmaya özen gösterirler. Bu giysi bacı için üçetek giyildiği dönemlerde üçetektir. Fistan giyildiği dönemlerde fistandır. Giysilerde de eskiye bağlılık söz konusu değildir. Kurallarda biçime değil öze önem verilir. Biçim özü bozmadığı sürece değişebilir. Giysilerde yerel ayrılıklar görülür. Doğu illerinde baş açık semah yapmak uygun bulunmaz. Bacıların başları zaten örtülüdür. Erler ise şapka ile semaha kalkmazlar. Semah yapacak erler başlarına mendil, poşu gibi bir şey bağlarlar. SEMAHA KALKIŞ Semaha kalkışta da kimi töreler söz konusudur. Bu töreler bölgelere göre küçük ayrılıklar gösterir. Doğu illerinde semaha kalkmadan önce el, ayak ve yüz yıkanır. Bu bir tür abdest işlevindedir. Kapalı yerlerde yapılan semahlar yalınayak oynanır. Cemde semahlar başlayacağı zaman semahçılar kendiliğinden semaha çıkarlar. Herhangi bir üşengenlik, çekingenlik olursa belli kişiler toplumun üstelemesi ile kalkarlar. Genelde semaha kalkmak bir onur sayıldığından böyle üstelemelere karşı direnilmez. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde cemde ilk semah yapılacağında önce semahçılar dedeye niyaz ederler. Bu nişanın çeşitli bölgelerde değişik biçimlerde olduğu görülür. Denizli'de er, bacının önünde niyaz eder. Bacı ise sağ elinin parmaklan sol elinin parmakları üzerinde olarak niyaz edenin sırtına hafifçe dokunur biçimde ona niyaz eder. Bu semah iki kişinin oynadığı bir semahtır. er ayağa kalktığında saz yavaş yavaş ve tatlı kıpırdanışlarla semahı başlatırlar. Kuşkusuz saz ve söz semaha eşlik eder. Bacı bir elinin avucu ile öbür eline tempo tutar. Er kollarını yana açmıştır, bileklerinden başlayarak uygun biçemde kollarını oynatır. Böylece de tempoya uyar. Bunu eşit adımlarla sazın ve sözün vuruşlarına uygun olarak semahçıların oyunu sürdürmeleri izler. Er ile bacı arasındaki aralık sürekli korunur. Erzincan-Maraş yöresinde semaha kalkan er semah başlamadan bacının elinin içini öper. Ama bu törenin yaygın biçimi bacının erin sağ omzuna niyaz etmesi biçimindedir. İç Anadolu'da Sivas'tan Toroslara değin geniş alanda semahlara böyle başlanır. Kimi bölgelerde semaha erbacı selamlaşması ile başlanır. Antalya Alevilerinin bir bölümünde bacı, erin göğsüne bir şedde bağlar. Elmalı'nın Tekke köyünde bu şedde bağlandıktan sonra bacı secdeye varır. Kimi bölgelerde ilk semah yapılacağı zaman dede ve tüm cem erenleri topluca ayağa kalkarlar. Semahçılar gelip dedenin önünde niyaza dururlar. Niyazdan sonra dede ve cem erenleri yerlerine otururlar. Dede bir gülbenk okur. Semaha böylece başlanır. Bundan sonraki semahlarda ayağa kalkılmaz. SEMAHTA FİGÜR Semahlar kökende değişik ve güzel figürlere dayanır. Figürlerin zenginliği ve güzelliği semahların en üstün yanlarından biridir. Kökende dinsel görünümde halk oyunu olmalarına karşın kimi ilkelerle öbür halk oyunlarından ayrılırlar. Semahlarda bireyin bağımsızlığı ana ilkedir. Hiçbir semah türünde hiçbir biçimde oyuncular arasında el ele tutuşulmaz. Her semahçı kendi içinde bağımsızdır. semahlarda bağımsız birimlerin bütüne uyumları söz konusudur. Semahlar iki ana figüre dayanır. Bunların başında kuşun uçuşunu andıran kolların aynı anda kalkıp inişi figürü gelir. İkincisi yürüyüş ve ayak figürüdür. Bunlar arasında da bir uyum vardır. Semahlarda kol ve ayak figürleri dışında vücudun başka bölümlerinin figürleri bulunmaz. Müziğin akışına göre bunlar ivedi ya da yavaş biçimde uyumlu olarak hareket ettirilir. Bu, uzun bir vücut eğitimi isteyen bir uğraştır. Öbür halk oyunlarında olduğu gibi semahlarda da çocuklukta başlayan bir öğrenme olayı vardır. Kişi başlangıçta izleyicidir. Belli bir yaşa değin semahları izler. Sonra ''gençler'', 'gönüller'' semahı denen semah türü ile oyunun içine girer. Bu, alıştırma daha doğrusu çıraklık dönemidir. Kişi daha sonra oynayış yeteneğine göre öbür semahlarda yerini alır. SEMAH SÖZLERİ Semahlar anadilde (Türkçe Kürtçe Zazaca vs.) sözlü deyişlerle oynanır. Bu deyişler gizemci halk yazının ürünleridir. Fakat Türkçe sözlü semahlar egemenliğini korumuştur. Başta Hatayi olmak üzeri Pir Sultan Abdal, Kaygusuz, Nesimi gibi ozanların deyişleri semah sözü olarak türküleşmiştir. Usta halk ozanlarının dizelerinde coşkun ve içli bir şiir geleneği ortaya çıkmıştır.. Sonra onları izleyen birçok yerel ozan ortaya çıkmıştır. Semah deyişlerinin bir bölümü doğrudan semah sözü olarak yazılmış olmalıdır. Halk ozanlarının yaklaşık olarak tümü bağlama çalar. Bu nedenle aşık sözü halk arasında 'ozan, bağlama çalan ve türkü söyleyen' gibi geniş anlam içerir. Halk ozanlarının büyük çoğunluğu bu üç yeteneği birlikte taşımışlardır. Böylece kimi ozanların doğrudan semah sözü yazmaları ve türküleştirmeleri doğaldır. Dinsel özle beslenen türküler kimileyin belli kuralları, inançları anlatır. Kimi kez ise sevgiyi dile getirir. Kökende sevgi ana konudur. Öbür konular sevgi ekseni çevresine sanılmıştır. Böylece bu dizelerde türkü yolu ile öğütler verilir. Birlik çağrıları yapılır. Sözler dinsel de olsa, dindışı da olsa hep yaşama sevinci doludur, coşkuludur. Semahlar yaşamı kucaklayan türkülerdir. Gerek içerikleri, gerek müzikleriyle öbür türkülerden ayrılırlar. Başka bir bütünlük oluştururlar. Dinsel çarpıcı sözler çevresinde bileşilmiştir. Bu sözlerin ardında yüzyılların acıları, başkaldırıları yatar. Nitekim dinsel tören olan cemlerde söylenen tevhitler de aynı işlevdedir. 'Tevhit' sözü birlik. birleşme anlamındadır. Bunlar coşku yüklü çağırışlardır. Bütün içinde semah ve tevhitler oyun ve türkü aracılığı ile bir olmayı, birliği amaçlar. Kimi sözcüklerin müzik ve yinelemelerinden yararlanılır. Semah sözlerinde de yörelere göre değişiklik vardır. Müzik ve türkülerde de sürekli değişik gelirler. Çeşitli yörelerde yeni semah sözleri doğar. Yeni semahlar gelişir. Törenlerin yaşadığı sürece bu değişme ve gelişmeler sürer. Bu durum yaşamın değişken olmasından kaynaklanır. Çeşitli yörelerde semah sözlerinin değişik ezgilerle ve vuruşlarla çalındıkları olur. Semah sözleri ile müzik birbirine uygunluk gösterir. SEMAHIN ORTAMI İlke olarak semahlar dinsel tören olan 'cem' ya da 'görgü, görüm' de yapılır. Kutsal inanç bütünün bir birimidir. Salt oyun işlevinde algılanmaz. Semaha kalkıştan oturuşa değin tüm kurallar yörelere göre kimi ayrılıklar gösterse bile, belirlenmiştir. Bu kurullar yerine getirilmeden semah dönülmez. Her işlem zincirin bir halkasını oluşturur. Semahların yapıldığı yerlerde etkin bir sıkıdüzen egemendir. tüm görgü töreni boyunca olduğu gibi semahlar süresince de gürültü yapılmaz. Ayrıca semahlar çalınıp söylenirken sigara kullanılmaz. bir şey yenip içilmez. Sakin sandalyede, diz üstü ya da bağdaş kurulup oturulur. Gürültü edenler, uygun olmayan davranışta bulunanlara çeşitli cezalar verilir. Bu cezanın biçimi dedenin ve toplumun kararına bağlıdır. Ceza olarak, toplum için yiyecek, içecek gibi bir şey aldırılabilir. Kişi bir süre törenden dışarı atılabilir. Ceza verme konusunda da yerel ayrılıklar vardır. Doğuda suçlunun eline bir kova verilir, bir süre bir kıyıda bekletilir. Sivas-Malatya yöresinde dara çekilir. Kişinin suçu ağır olduğunda ((asa ile vurularak)) cezalandırıldığı olur. Alevi dinsel törenleri 'Görgü'', 'Muhabbet cemi' ve ''Abdal Musa' olmak üzere üçe ayrılır. Görgü cemi yıllık dinsel törendir. İnanca göre bir yıl içinde yapılanların hesabı verilir. Muhabbet cemleri herhangi bir fırsat nedeniyle bir araya gelindiğinde yapılan cemlerdir. Abdal Musa ise görgülerin sonunda ya da görüm yapılmadığı yıllarda tüm toplumu birlikte tutmak amacıyla bir akşam içine sığdırılan dinsel törenlerdir. Semahlar muhabbet cemlerinde cemin sonuna doğru yapılır. Muhabbet toplantısının sonunda tüm er ve bacılar semaha kalkar. Birinci deste okuyucuları mürşidin iki yanında, ikinci deste okuyucuları onların karşısında, üçüncü deste okuyucuların tören odasının sağ ve sol yanında yer alırlar. Birinci deste deyişin ezgisini okur. İkinciler bu ezgiyi bir üçlü aşağı ve yarım ölçü sonradan başlama üzere çok sesli biçimde yineleyerek izlerler. Parçanın sonundaki 'la' sesinde birleşirler. Birinci bölümün yinelenmesi ve ikinci bölümün okunması da bu biçimde söylenerek sürdürülür. Bu okunuş sırasında yanlarda duran üçüncü destedeki kişiler notadaki seslere ''Ya şah-ı Velayet'' diye tempo tutarlar. Orada semah yapanlar da ezginin ve bağlamanın vuruşlarına uygun biçimde ''Ya Şah.. Ya Şah'' diye çağrışırlar. Görgü cemlerinde belli aralıklarla semah yapılır. Ancak bunlarda da bir sıra izlenir. Önce tören başlar. Çerağ uyandırılır. Aşıklar sazlarına sarılıp bir iki deyiş okurlar. İlk semah bundan sonra cemi yöneten dede ya da babanın izni ile yapılır. Önce ağır ve yavaş hareketli semah deyişleri ile başlanır. Semahları cemden ayrı düşünmek ve incelemek yanlıştır. Gerek Aleviliğin kutsal kitabı Buyruk'ta; gerekse halk arasında semah on iki hizmetten biri olarak sayılır. Ancak zaman akışı içinde semahların oynandığı ortamda da bir yumuşama olmuştur. Giderek dede katında yapılan toplantılarda da oynanmaya başlanmış, bunu daha geniş eğlentilerde oynanması izlemiştir. Katı kurallara girmeyen Alevi toplumu ''dinsel ortam'' kuralında da direnmemiştir. Mutlu günlerde, eğlencelerde bir barış şöleni gibi, barış sevinci içinde yapılır olmuştur. Topluluğu daha canlı, daha neşeli tutabilme işlevini üstlenmiştir. Günümüzde düğünlerde bile oynanmaktadır. SEMAHTA DÜZEN Semah oyununa önce yavaş hareketli semahla başlanır. Bu genelde oyunların yaygın kuralıdır. Yavaş oyun, bir giriş bir ısındırma amacı güder. Ardından ivedi hareketli bir bölüm gelir. Semahlarda da bu kural geçerlidir. Semahlar genellikle ''ağırlama'' ve ''yeldirme'' bölümleri olmak üzere iki bölümden oluşur. Doğal olarak ilk semah ağırlamadır. Kişinin oyuna hazırlanması amacı güder. Söz ve ezgi bu ağırlamaya göre seçilmiştir. Hareketler de bu düzene uygundur. Ağırlama cemde ayak kesilmeksizin yapılan ilk semah olarak tanımlanır. Ağırlamada erler kollarını sağa sola hareket ettirirler. Bacılar kollarını omuz düzeyinden daha yukarıya kaldırmamak üzere aynı hareketi yan tarafa doğru yaparlar. Söz ve ezgiye uygun olarak ayaklar ileri geri atılır. Semahlar konusunda yaptığım araştırmalarda genellikle Semahtan bahsederken ''oyundur', ''oynanır'' gibi sözcüklerde karşılaştım. Kendisinin kitabından faydalandığım Sayın Yazar Fuat Bozkurt'ta semahlar konusunu anlatırken oyun, oynanır, semahçı gibi sözcükler kullanmıştır. Bana göre aslında bu sözcükler yerine icra edilir, dönülür ve semahçı sözcüklerinin kullanılması daha uygundur. Semahlar dinsel nitelikler taşıdıklarına göre diğer halk oyunlarından ayrılmalıdırlar. Alevi toplumunda kesinlikle ''Semah oynama'' veya 'Semah oyunu'' gibi terimler kullanılmaz. 'Semah dönme'' veya 'dönülür' gibi sözler kullanılır. Semahların oyun mudur? değil midir? konusunda Sayın İbrahim ÖZER (İbrahim Dede) şöyle düşünüyor: İnsanlar maneviyatta ve tasavvuf ilmine göre basamaklarla, inanarak ve inandıkları o güçle Allah'a varmayı düşünürler. Bunu şu şekilde tarif edebiliriz. 1. Şeriat Kapısı 2.Tarikat kapısı 3. Marifet Kapısı 4. Sırr-ı Hakikat Kapısı Semah'ın tarifi şöyle düşünülebilir. Şeriat kapısında yani birinci basamakta adı geçen semah bir folklor oyunu olarak düşünülür ve her yörenin kendine has figürleriyle icra edilir. Tarikat kapısında, yani ikinci kapıda semah, gerek Alevilerde, gerek Mevlevilerde, gerek Kadirilerde, gerek Nakşibendilerde yapılan ibadetin bir nevi, bir bölümü olarak düşünülebilir. Aleviler bu semahı bağlama eşliğinde yaparlar. Mevleviler bendir eşliğinde yaparlar, Kadiriler ve Nakşibendiler davulbazlar eşliğinde yaparlar. Üçüncü kapı ve üçüncü basamak olan marifet kapısında semah, ilahi bir aşkın vermiş olduğu bir iksirdir. Bu aşk geldiğinde o insan sokakta bile dönebilir. Ve hiç bir çalgıya ihtiyaç görmeksizin demircinin demire vurmuş olduğu tempoyu dahi kendine bir müzik kabul ederek o aşka ve meşke kendini kaptırır ve böylece 4. kapı olan Hakikat kapısına yol bulduğuna inanarak kendisini tatmin etmiş olur. Henüz birinci basamakta olan kişiler için semah bir oyun sayılabilir. Çünkü burada kişi henüz çıraklık dönemindedir ve ibadet olayının içine girmemiştir. Bir nevi acemilik dönemidir. Tarikat kapısına gelince semah oyun olmaktan çıkar. Çünkü kişi Semahın ibadetin bir parçası olduğunu anlamıştır ve bunu ibadet amacıyla yapmaktadır.
ALEVİ MÜZİĞİ
Alevi müziği kanımca ikiye ayrılır:1. Dinsel içerikli olanlar;2. toplumsal içerikli olanlar.Dinsel içerikli olanlar alevi gelenek ve göreneklerini yaşatmak ve sürdürmek, sonraki kuşaklara bunları aktarmak için cem ayinlerinde töreni sürdürmek için kullanılır. Toplumsal içerikli olanlar da insanları iyi ahlaka, doğru davranmaya ve toplumsal kılmaya yöneliktir.Dinsel içerikli Alevi müziğine örnek olarak Alevi semahlarını ve her dörtlüğünde bir imamın ( Oniki İmam, ali, Hasan, Hüseyin, vs. ) adının anıldığı duvazı İmamları ( Arapça bir tamlama olan duvazı imam bildiğimiz Oniki İmam demektir) verebiliriz. Bu müzikle hem cem töreni sürdürülür hem de imamların adı anılarak onlara saygılı oldukları belirtilir. Genç kuşakların onları tanıması sağlanır. Semah, bir noktanın çevresinde, hareketleri turnanın uçuşunu ve gezegenlerin güneş çevresinde dönüşünü yansıtan, Orta Asya çok tanrılı inançlarında şamanın kuş olup büyüyle uçuş yetisinin bir anlatımıdır. Semahlara çeşitli adlar verilmiştir. Bunları şöyle sınıflandırabiliriz:1. Eren, evliya, pir adını göre: Hacıbektaş Semahı, Hızır Semahı, Hubyar Semahı, Ali Nur Semahı, Muhammed Ali Semahı, Zeynel Abidin Semahı, Çoban Baba Semahı, Sarı Kız Semahı.2. Sevilen ve kutsal hayvan adına göre: Kırat Semahı, Turnalar Semahı.3. Yöre adına göre: Alaçam Semahı, Çorlu Semahı, Erzincan Semahı, Fethiye Semahı, Ladik Semahı, Malatya Semahı, Tokat Semahı, Şiran Semahı.4. Diğer Semahlar: Kırklar Semahı, Gönüller Semahı, Nevruz Semahı, Dem Geldi Semahı, Çark Semahı, Çapraz Semahı, Erkan Semahı, İllallah Semahı.Din dışı alevi müziğine örnek olarak da deyişleri verebiliriz. Bu deyişlerin her biri birer okul ödevi görür. Son dörtlüğünde, halk şiiri formuna uygun olarak yaratıcısının mahlasını mutlaka görürüz. Hacı Bektaş Veli'nin bir dörtlüğünü buraya almak istiyorum:Hareket nardadır sacda değildirKeramet baştadır tacda değildirHer ne ara isen kendinde araKudüs'te, Mekke'de, hacda değildirBurada her şeyin merkezinin insan olduğu vurgulanıyor. Bir kitap yayınlaşmıştı Türkiye'de: Tapılacak En Büyük Kitap İnsandır. Kaynağını ilahi varlıklardan da alsa, Alevi düşüncesi ve somut ve gerçekçi temellere dayanmıştır. Geçenlerde ölen Rahibe Teressa, "baktığım her insanda Tanrı'yı görüyorum", demişti. Rahibe Teressa'nın yeni keşfettiği bu durumu , ondan çok daha önceki dönemlerde Alevi deyişlerimizde bulmamız mümkün:Aynayı tuttum yüzümeAli göründü gözümeYa da derisi yüzülerek vahşice öldürülen Hallac-ı Mansur'un sözünde yaşam bulmuştu: Enel Hak. Yani ben Tanrıyım. Hallac-ı Mansur burada. İnsanın Tanrı'nın bir yansıması olduğunu söylüyor. Tanrı insan da tecelli etmiştir. O yüzden insan kötülük eden, Tanrı'ya kötülük etmiştir. İnsanı sevmeyen Tanrı'yı da sevmez.Alevi müziğinin temelleri Orta Asya'daki yaşamlarında kutsal varlıklar olarak benimsedikleri kam, bakşı, şaman adları verilen ozan büyücüler, şimdiki halk ozanlarının atalarıdır. Toplum içinde büyük saygı duyulan ve onlardan korkulan bir dönemden evrim geçirerek ve İslam dininin de etkisiyle günümüzdeki ozanlara ulaştık. Ozanlarımızın artık korkulacak bir yanı yok (siyasal iktidar dışında ). Halk müziğinin en güzel örneklerini veriyorlar.Bu kültürün müziği günümüze kadar çeşitli baskılara uğramış ve sindirilmeye çalışılmıştır. Bu yüzden de gizli yapılmış, bu gizlilikten dolayı Sünni Müslümanlar arasında asılsız Alevi tanımlamalarının doğmasına yol açmıştır. Kızılbaş sözcüğü Alevilere bir küfür olarak kullanılmıştır. Dönemin yöneticileri, zamanın ileri gelen din adamlarından, şeyhülislamdan aldıkları fetvalarla dinsel dansları yasaklamışlardır. Örneğin 1666'da tasavvuf sahiplerinin semah yapmaları yobaz Vani Efendi'nin yalan dolan bilgi ve sözleriyle, tasvirleriyle yasaklanmıştır. ( İlhan Cem Erseven, Alevilerde Semah, s. 119, Ekin Yayınları, 1990, Ankara )Yine İlhan Cem Erseven'in bildirdiğine göre İstanbul'da Vanikoy, tasavvufçular tarafından Vani-i Cani denilen ve Vani Efendi tarafından kurulduğu için lanetli sayılarak gidilmezdi. ( İlhan Cem Erseven, Alevilerde Semah, s. 119, Ekin Yayınları, 1990, Ankara) yine 1490- 1575 yılları arasında yaşayan ve ünü günümüze dek ulaşmış Ebuss'ud Efendi'nin fetvaları, bu kültürü ve müziği yakından ilgilendirir. Kanuni ve II. Selim zamanında otuz yıl kadar Şeyhülislamlık yapmış olan bu kişi Alevilere büyük darbeler indirmişti. Vecd içinde ilahi okuyanları hoş gören Şeyh için katli mubahtır diyen bu adam, Yunus Emre'yi bile küfür içinde gösteriyor.İlhan Cem Erseven'den başka bir alıntıyla sürdürmek istiyorum: Sema oyunu ile ilgili çatışmalar, tarihin her döneminde oluşmuştur. Bu fetvaların yanı sıra dinsel törenlerde oyun oynamanın, sema yapmanın özgür olması yönünde fermanlar da alınmıştır. Fakat bunlar uzun sürmemiştir. Zamanında, Kemal paşazade, alevi Bektaşi dergahlarındaki raks ve devran için saygı gösteren fetvalar vermişti. Kemal paşazade Ahmet Şemsettin, Kanuni döneminin ünlü şeyhülislamlarındandır. Yavuz Sultan Selim zamanında, Balıkesirli Sarı Gürz Muhlissiddin, zamanında şeyhülislamı Kemalpaşazade'ye gelerek- Ne yapar Şeyh Sümbül Sinan Efendi Fatih'te, Ayasofya'da? Deyip kışkırtmaya çalışırmış. ( 1512 -1513 ). Sonraları yobazlar, bu konuyu yeniden ele almışlar, Ustüvani bir yobazın etrafında toplanıp Sivas dergahının mürşidine şöyle yazılı bir kağıt göndermişlerdir:"Sen raks ve devran etmekle men'in vacip olmuştur. Ve tekkeni basup seni ve etba'ını , - sana uyanları- katlederiz ve tekkenin birkaç arşın temelini kazıp toprağını buraya dökeriz." Daha sonra Ustüvani, Köprülü Mehmet Paşa zamanında birkaç yandaşıyla birlikte sürgüne gönderilir. ( İlhan Cem Erseven, Alevilerde Semah, s. 120, Ekin Yayınları, 1990, Ankara)Tüm bu baskılar ve yıldırma çalışmaları Türkiye Cumhuriyeti'ne ulaşmış ve günümüze kadar da sürdürmüştür. Alevilerin cem ayinleri sırasında gizliliğe önem vermeleri ve bunun için de kapıcı dedikleri bir görevliyi bu işle görevlendirmelerini sağlamak içindir. Kapıcı, cem töreni sırasında dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önceden görüp önlem almakla görevlidir.Bu gizlilik Alevi müziğini de etkilemiş ve uzun süre açık bir biçimde icra edilmemiştir. Bu yüzden de Anadolu'da sadece Mevlevi müziği olduğu sanılmış ve devlet tarafından desteklenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra rahat bir nefes alan Aleviler, müziklerini daha rahat ama yine de tedbirli bir biçimde icra etmişlerdir.Bu gün resmileştirilmeye çalıştığımız söylenen Alevi müziği çok daha önce, TRT'nin kurulmasıyla birlikte resmileştirilmişAma revizyona uğratılarak TRT'de çalışmış ve söylenmiştir. Derlenen deyişler türküleştirilmiş, tek saz, yani bağlama düzeni yerine Yurttan Sesler Korosu aracılığı ile ve çok sayıda sazla birlikte tek sesli olarak icra edilmiştir. Bu müzik, kendisini doğuran ortamdan soyutlanmış ve içi boş ruhsuz bir duruma sokulmuştur. Yine aynı biçimde, Hızır Paşa'nın Pir Sultan Abdal'ı affetmek için ondan içinde Şah sözcüğünün geçmediği deyişler istemesini andırır bir biçimde, tüm Şah, Ali, Pir vs... gibi Alevilerin vazgeçemediği simgeleri bir kalemde silerek yerine dost, yar vs... gibi sözcükler yetiştirmişlerdir. Günümüzde TRT 'den yetişenler dahil olmak üzere çok sayıda sanatçı ve halk ozanı bu durumu değiştirdiler ve her şeyi yerli yerine oturttular.
Kaynak : Yrd. Doç. Dr. BATTAL ODABAŞI